31 Ağustos 2009 Pazartesi

Ankaraspor 0-2 Galatasaray | 11 yıl sonra 4'te 4


ligde ilk defa bu kadar etkisiz olduğumuz maçtan 3 puanla ayrılmasını bildik. ankaraspor çok diri gözüktü galatasaray karşısında özellikle ilk yarıda. 60 tan sonra enerjilerinin tükeneceği az çok belliydi. gollerde bu dakikadan sonra geldi.

takım belki de ilk kez hücum anlamında ideal 4lüsüyle sahaya çıktı bugün. solda arda sağda keita ortada elano ve ileri uçta baros. barosun arkasındakiler sıklıkla yer değiştirdiler. bu da oyunun durgun olduğu bölümlerde az da olsa hareket getirdi. ama maçın genelinde bu 4lü oldukça etkisizdi. elano'nun pasif oyunu, baros'un isteksiz oluşu da bunda etkendi. aslında bu 4lünün etkisiz olmasının nedeni bence ortadaki mehmet topal ve mustafa sarp kaynaklıydı. bu ikilinin pas hataları ve statik oyunu forvet hattını oyundan düşürdü. ömer üründül'ün sıkça dediği gibi bloklar arasondaki bağlantı belki de bu yüzden genişti ve oyun 30-35 metrede oynanacağına 55-60 metre arasında oynandı. bu da ankaraspor'un işine geldi. rahatlıkla çıktılar orta sahalarından. mehmet topal'ın biraz daha zamana ihtiyacı var sanki. oynadıkça da ritmini bulacaktır. mustafa sarp hareketli olduğunda iyi. ortada pas beklediği zaman hücuma bir kişi eksik çıkıyoruz. rijkaard'ın oyuncu değişikliklerinden birinde bu ikiliden birinin yerine barış'ı sokmasını bekledim ama o tercihini aydın'dan yana kullandı. pek de kötü olmadı aslında. ayhan veya sağlam bir tobias orta sahada yer alacaktır diye düşünüyorum.

bu senenin en önemli özelliği; artık kötü oynadığımız zamanlarda bile golü bulabiliyoruz özellikle de duran toplardan. attığımız ilk gol geçen seneki olympiakos'a attığımız golün kopyası. bu da bana 3-4 sene öncesinin fenerbahçesi'ni hatırlatıyor. yedeklerin de maşallahı var yani bu sezon. giren golünü atıyor.

bir de arda faktörü var. maçın başlarında kötü oynadı gibi gözükse de oyunun son bölümünde sazı eline aldı ve maçı koparmasını bildi. bu da onun ne kadar olgunlaştığını gösteriyor.

son olarak maç ali sami yen'de miydi ? o bilet fiyatlarına rağmen kendi bölümünü dolduran ve maçın sonuna kadar takımı destekleyen taraftara sonsuz teşekkürler...

Roma 1-3 Juventus


Şehirdışında olmam sebebiyle izleyemediğim maçı Juventus 3-1 kazandı. Juventus'un golleri iki Brezilyalısından Diego ve Felipe Melo'dan geldi. Bu iki ismin hatta daha geçen sezon gelen Amauri'yi de sayarsak üç Brezilyalının takıma uyumu muhteşem oldu. Takımda hiç sırıtmıyorlar ve orta saha-forvet bağlantılarını harika sağlıyorlar. Bu takımda Del Piero, Trezeguet, Camoranesi ve Giovinco oynayamıyor. Kadronun genişliği yeterince sağlandı bu sezon ve İnter geçen seneki gibi rahat olamayacak. Ama önce deneyimsiz Ferrara'nın Mourinho ile baş edebilmesi lazım.

ROMA – JUVENTUS: 1-3

Scorers: Diego (25th), De Rossi (36th), Diego (68th), Felipe Melo (93rd)

ROMA: J. Sergio; Cassetti, Burdisso, Mexes, Riise (Vucinic 71st); De Rossi, Pizzarro; Taddei (Tonetto 46th), Perrotta (Cerci 80th); Menez, Totti. Reserves: Artur, Juan, Motta, Gubetti, Tonetto, Cerci, Vucinic. Coach: Spalletti.

JUVENTUS: Buffon; Grygera, Cannavaro, Chiellini, De Ceglie (Legrottaglie 74th);Tiago, Felipe Melo, Marchisio (Camoranesi 62nd); Diego (Poulsen 84th), Iaquinta, Amauri. Reserves: Manninger, Legrottaglie, Molinaro, Camoranesi, Poulsen, Del Piero, Trezeguet. Coach: Ferrara.



30 Ağustos 2009 Pazar

O An # 8

manu taraftarlarının arsene wenger tribüne gönderildikten sonra "bu sene de en büyük eğlence arsene wenger" dedikleri an. fransız'ın maçtan sonraki açıklaması da ilginç:

" iptal edilen golden sonra şişeye vurdum. buna izin verilmediğini bilmiyordum"

# 10 Lass


golden 10 dk önce bu kadar yıldız varken neden 10 numara Lassana Diarra dedim. her zaman olduğu gibi yine yedirdiler lafımı. kendisi de 10 numaraya yakışır bir gol attı. bu 10 numara takıntısı da sadece bizde var galiba...


Roma-Juventus


Serie A'da bu akşam Roma-Juventus maçı var. Lig hızlı başladı biraz. Roma ; bitmediğini, eski gücünde olduğunu göstermeye, Juventus ise İnter'in şampiyonluk yolunda en ciddi rakibi olduğunu ispat etmeye çalışacak. Ayrıca Del Piero ve Totti'nin kariyerlerindeki 400. Serie A maçları olacak.

Maçı dün gece olduğu gibi Türkiye'den veren yok. Uydu sahibi olanlar için AZ TV iyi bir seçenek. Hem de biraz Türkçe sayılır yayınları. Maç içinse tahmin falan yok. İyi oynayan kazansın!

Zafer Günü!


87 yıl önce, kiminin ayaklarında çarık vardı, kimininki çıplaktı, ama bizim için 20 günde 400km yol yürüyüp davetsiz misafirleri İzmir'den denize döktüler... Bugün onları anma günüdür. Kutlu olsun...

Milano Derbisi mi?


Bir derbi maçta 5 defa santra yapıyorsanız işler kötü gidiyor demektir. Bir çözüm bulmak lazım!



Başın öne eğilmesin..Aldırma Gattuso aldırma!

29 Ağustos 2009 Cumartesi

Milano Derbisi!


Bu akşam 21.45'te "San Siro"da Milano derbisi var. Her derbi muhabbeti açıldığında; dünyanın sayılı derbilerinden olan bu maç, bugün Türkiye'den izlenemeyecek. Hiçbir yayıncı kuruluşun Serie A'nın yayın haklarını almaması sebebiyle, bu derbinin boynu bükük kalacak Türkiye'de. Artık justin vs. ne olursa yüklenecek Serie A severler.

Çok güç kaybetmiş Milan, gücüne güç katmış İnter'e karşı aslında gurur mücadelesi verecek bugün. Son yıllarda ligde İnter'in epey gerisinde kalmışlardı. Kaka'nın Madrid'e gitmesi, Maldini'nin futbolu bırakması ve bunların yerlerinin doldurulamaması Milan için negatif etkenler. Taraftar ve basın tarafından çok eleştirildiler bu sene. Ve bu maçta iyi birşey yapmak zorundalar.

Herkesin favori gösterdiği İnter'in aksine benim favorim Milan. Gattuso, Pirlo ve eskisi gibi olmasa da Ronaldinho'nun olduğu bir takım asla kolay kolay yenilmez. Son zamanlarda tahminlerim hiç tutmasa da iddaaseverlere 1 yani ev sahibi seçeneğini öneriyorum :)

Joga Bonito Bank Asya'da




bank asya'da henüz ilk hafta karşılaşması. dardanel' erciyes'le kayseri' de oynuyor. bana bunu söylemeseler maçın inter ile hamburg arasında oynandığını sanarım golleri gördükten sonra...

28 Ağustos 2009 Cuma

UEFA Avrupa Ligi Kura Çekimi #2


1 tane bile takım tutturamadım..Önümüzdeki kuralara bakıcaz artık..ilk maçımız 17 eylülde deplasmanda Panathinaikos ile..

UEFA Avrupa Ligi Kura Çekimi



Kuralar bugün saat 14.00 da çekiliyor. 1.torbadaki takımların hepsi Şampiyonlar Ligi'ne 3.torbadan katılacak güçte. Bu yeni uygulama UEFA kupası ile Şampiyonlar ligi arasındaki farkı biraz da olsa azaltmış. UEFA, üvey evlat pozisyonundan çıkıp daha çok Şampiyonlar Ligi'nin arka bahçesi gibi olmuş.

Kura tahmininde bulunmayacağım ama istediğim grubu yazacağım. Geçmişte yarım kalan hesapların kapanması adına daha önceden karşılaştığımız takımları istiyorum.

1.Torbadan AS Roma gelsin mesela. ASY'deki karşılaşmanın son dakikasında yediğimiz gol ile kaçırdığımız 2 puan ve deplasmandaki maçta "Türkiye'de ekmek yemiş" Lima'nın çıkardığı olay hep içimde kalmıştır. O Emre Aşık ve Kerem'in İtalyan polisini tartaklama sahnesi bile sinirimi geçirmemiştir.


3.torbadan ise Athletic Bilbao gelsin. 98-99 sezonunda Şampiyonlar Liginden elenme sebebimiz olmuşlardı. Fatih Akyel'in bir hatasından yediğimiz gol ve yanılmıyorsam Burak Akdiş'in son dakikada kaçırdığı bir gol mağlubiyeti getirmişti. A.Bilbao için sadece formalite olan bu maçtan bir puan çıkarsak bile tarihimizde ilk defa bir üst tura çıkacakken, maç sonunda yine ocak ayını göremeden Türkiye ligine dönmüştük. Başka hiçbir elenişin beni bu kadar üzdüğünü hatırlamam nedense. Her Athletic Bilbao ismini duyduğumda önce aklıma Hagi'nin golü gelir sonra hemen bu maç gelir hüzünlenirim.Neyse..

4.torba hiçbirşey ifade etmiyor. Genoa gelmesin derim sadece. Ama gönlümden geçen Rapid Wien. Hagi'nin o mükemmel golü sonrası, Ercan Taner'in akıllara kazınan harikulade "Hacci, Hacci...." repliği bu takıma sempati duymamı sağlamıştır. Nostalji olur biraz..

Şampiyonlar Ligi Kura Çekimi


Bir kura çekiminde daha bulunamamın getirdiği hüzün dolu dakikaları atlattıktan sonra inceleyebildim grupları. Seremoninin müziği kulaklarıma geldi de bir an. Anılar canladı.

Tahminlerim şöyledir, ileride dönüp bakarız;

A: Juventus, Bayern Münih
B: Manchester United, Wolfsburg
C: Real Madrid, Milan
D: Chelsea, Atletico Madrid
E: Liverpool, Fiorentina
F: Barcelona, İnter (niye açtılarsa bu grubu)
G: Sevilla, Stuttgart
H: Arsenal, Olympiacos

Milan-R.Madrid, Juve-Bayern, Barca-İnter maçları acilen gelmeli..

Levadia Tallinn 1 - Galatasaray 1


UEFA Avrupa Ligi Playoff karşılaşmasına bile en azından konum olarak çok önemli bir maça; as kadrodan 6-7 değişik oyuncuyla çıkan ve insanın içinde zerre kadar "yedek kadro" psikolojisini barındırmayan bir takımımız olduğunu anladım bugün. Kadromuz hakikaten çok genişmiş, nazar değmesin!

Maç mı? Bildiğimiz Galatasaray işte. Kurayı bekleyelim en iyisi..

27 Ağustos 2009 Perşembe

GS Store Tam Gaz

GS Store'un son zamanlarda ne kadar iyi işler çıkardığını, taraftara hitap şekli ve ürün çeşidi konusunda ne kadar ilerleme kaydettiğini biliyoruz. Hele bu sıralar neredeyse hergün yeni bir ürün çıkartıyorlar. Hem de öylesine, çıkartmış olmak için çıkarılan ürünler değil. Üzerinde çalışılmış, emek verilmiş, detaylı ürünler.

Aralarında en çok atkılar dikkatimi çekiyor. Güzel tasarımların üzerine, özel bir de slogan yerleştirince atkı muhteşem hale geliyor.

sadece Galatasaray!


Milyonlarca Bestesi bizimdir!

Galata
ali sami YEN dedi yendik!


Bundan önce de hep fiyatları üzerinden eleştirmiştim GS Store'u. Bu sefer fiyatları normal buluyorum. Atkı piyasasına göre normal denebilir. 50-60 TL'ye Fossa Dei Leoni, Livorno, Boca Juniors, uA atkılarının olduğu bir piyasada 20-25 lira gayet makul duruyor. Her ne kadar bir koleksiyon değeri taşımasa da insanın boynuna takası ya da koleksiyonunda bulundurası geliyor!

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Mola Bitti!



Kısa bir tatilin ardından, uzun bir ara vermek zorunda kaldım. Blogger.com ile yaşadığım aksaklıklar sebebiyle bloga giriş yapamadım. Uzun bir temizlik süreci sonucunda sorunlar halloldu. Bütün teknik donanımlar yenilendi, tamir edildi. Kaldığımız yerden devam diyelim!

22 Ağustos 2009 Cumartesi

Galatasaray 5-0 Levadia Tallinn


rijkaard'ın açıklamalarında her rakibi ciddiye aldığını görüyoruz. bu yüzden olsa gerek savunma 4'lüsünü denizli maçına göre tamamen değiştirdi as oyuncularla. sağ bekte sabri'yi düşündüğünü de görmüş olduk.

maça pek iyi başlayamadı takım. burada orta sahanın etkisizliği bunun en büyük nedeniydi. ayhan'ın pas hataları, mustafa sarp'ın statik oyunu hücüma çıkmamızı engelledi. maç içinde 5 dk boyunca mustafa'yı izledim. orta sahanın göbeğinde sadece duruyordu top ayağıma gelsin diye. halbuki bu sistemde en kilit oyunculardan biri. devre arasında hoca uyarmış olacak ki oyununu biraz hareketlendirdi.

savunmaya pek bir iş düşmedi bu maçta. talinn' in bir kaç cılız atağı vardı sadece. sabri artık gözümüze battığından mıdır nedir, bu maçta oldukça kötüydü. tek olumlu tarafı artık duran topların başına geçmemesi. gökhan zan'ın adamını önden savunması güzel bir gelişme kendisi için.

forvet hattında baros oldukça zorlandı. bunda maçın başında aldığı darbelerin etkisi oldukça fazlaydı. zaten teknik heyette maçtan sonra açıkladı baros'un daha rahat oynaması için sol çizgiye çektiklerini. moral bozukluğunu tribünler sayesinde kolayca aşabilir. acayip bir destek var kendisine. aydın'ın da en büyük sorunu istikrar. bir maç var bir maç yok. elano'nun kadroya girmesiyle bundan sonra çok zor yer bulacak gibi görünüyor ilk 11de. doğruyu söylemek gerekirse keita'yı ilk maçlarında pek tutmamıştım topu ayağında çok fazla tutuyor diye. zaman geçtikçe o da takımla oynamaya başladı. zaman zaman geriye geldi sabri'nin boşluğunu kapattı. şu ana kadar türkiye'ye gelen en önemli kanat adamı belki de.

bu senenin en büyük özelliği kötü oynadığımız dönemlerde bile golü kolaylıkla bulabilmemiz ve 60. dakikadan oyuna tamamen hakim olmamız heralde tabi duran toplardan ve rakibin kendi kalesine attığı golleri saymazsak. son 3-4 maçtır 60. dakikalardan sonra rakip top göremiyor neredeyse. bu bu sene avrupa kupası maçlarında ve derbilerde en büyük avantıjımız olacak. bir başka güzellik de gollerden sonra çalan i will survive şarkısı. özlemiştik doğrusu.


17 Ağustos 2009 Pazartesi

Sen İnsan mısın?


hatırlıyorum da yıllar önce mourice green fırtınası vardı. adam 9.79 la 9.8 in altına inince vay be bu adam insan olamaz diyorduk. aynı şeyleri bugün usain bolt için diyoruz. ama cidden bu adam insan olamaz. 9.58 ne ya...

16 Ağustos 2009 Pazar

Galatasaray 4-1 Denizlispor


maçtan önce yazdıklarımla tamamen örtüşen bir maç oldu. hatta maçın 4-6 golle biteceğini bile tahmin etmiştim.

sahaya çıkan 11leri gördüğümde pek şaşırmadım. klasik rijkaard ve erhan altın değişiklikleri. rijkaard savunmadaki 4lüyü değiştirerek, denizlispor da 4lünün, koffi hariç, 3ünü değiştirerek başladı maça. murat hacıoğlu yerine sol bekte yine bir hücum oyuncusu güray, adem çalık yerine de nerde oynadığı belli olmayan fatih yiğen vardı sağ bekte. hacıoğlu bu sefer sol açıkta başladı maça ama geçen haftaki performansını bile arattı. neden aldıklarını da hala anlamış değilim.

takım genel olarak rakibe top göstermedi. bir kere gösterdi o da gol oldu zaten. gol de taraftarı pek endişelendirmedi diyebiliriz. son dakikaları izlerken ayrı bir zevk aldım. skor 4-1 olmasına rağmen takımdaki hırs beni çok mutlu etti. paslaşmalar sırasında barcelona'nın 2x yavaşlatılmış halini izliyor gibi oldum. o sırada gözlerim ve kulaklarım rıdvan dilmen'i aramadı değil. o sever kaç pas yapıldığını saymayı.

sağ bekte uğur'u izlemeyi özlemişim gerçekten. ya da sabri'yi izlememeyi! savunmada oldukça iyiydi uğur. daha doğrusu bugün kendisine hiç iş düşmedi. zamanla hücuma da gereken desteği verecektir. volkan hakan'dan aldığı formayı idare eder şeklinde kullandı. golde açtırdığı orta onun hatası sayılabilir. emre'ler de iyiydi. emre aşık'a ayrı bir parantez açmak lazım burada. senelerdir yedek beklemek ve profesyonelliğini kaybetmemek. bu iki özellik emre aşık'ta var. bugün gördük ki emre aşık hücuma da çıkmaya başlamış. rijkaard o yaşında emre aşık'a birşeyler gösterebiliyor demekki.

sezon öncesi çok eleştirmiştim orta sahayı hareketsiz duruyorlar diye. bugün de gördük ki o durağanlık bitiyor. mustafa sarp top almaya geliyor ya da boşa kaçıyor. ha keza aynı şekilde barış özbek de öyle. ayhan zaten dikine oynayabilen bir oyuncu. o kolay atlatır bu dönemi. arda'dan bahsetmeye gerek yok artık. 2. penaltı atışında takıma söz geçirebildiğini gösterdi. bu da önemli bir gelişme onun için. keita gün geçtikçe üstüne koymaya devam ediyor. yalnız topu ayağında çok fazla tutuyor. halbuki tek pasla arkadaşlarıyla oynasa hem takım tempo kazanacak hem de kendisini fazla yormamış olacak. kewell da maça penaltılarıyla ve kornerleriyle damgasını vurdu. yanlış hatırlamıyorsam sağ kanattan 5 tane korner kullandı ve bunların hepsi 6 pasın içine düştü. biri de gol oldu zaten.geride kalan maçlardaki duran toplardan attığımız goller geçici değilmiş. soldan arda, sağdan kewell, daha elano da gelecek.(sabri'yi saymıyorum bile:)) bu gollerin devam etmesi muhtemel gözüküyor.

şahsen bugün baros yerine nonda'yla çıkmasını bekliyordum hocadan. anlaşılan hoca da baros'un moralinin yerine gelmesini istemiş. bugün biraz şansızdı. bu şansızlığı kırsa bıraktığı yerden devam eder yine.

kısacası takım doğru yolda. herkes forma şansı bulabiliyor. bu forma savaşını kızıştıracak ama bundan Galatasaray faydalı çıkacak...



dip not: dikkat ettim de fotoğrafta kaleci özden'in forma numarasıyla skor iyi denk gelmiş.

15 Ağustos 2009 Cumartesi

Galatasaray - Denizlispor | Maç Öncesi


sezon içinde en sevdiğim maçlardır Galatasaray-Denizlispor karşılaşmaları hem memleketimin Denizli olmasından hem de Denizlispor'un Galatasaray'a hediye ettiği şampiyonluklardan dolayı.

bugünkü maç aynı zamanda Sami Yen'deki sezonun açılış maçı. birkaç sene öncesine kadar çok fazla puan kaybı yaşamamıştık Sami Yen'de. geçen sene orada verdiğimiz puanlardan dolayı da şampiyonluktan erken koptuk. (antalya,kocaeli,eskişehir,kayseri) bu sene belki de Sami Yen'deki son senede puan kaybı yaşanmaz umarım.

maça geçecek olursak; geçen haftaki maçları ve form durumlarını göz önüne alacak olursak Galatasaray'ın rahat kazanmasını bekleyebiliriz. iddaa'da da üst seçeneği hatta 4-6 gol oynanabilir diye düşünüyorum. Galatasaray'ın hücum gücünü biliyoruz. geçen hafta Denizlispor-Fenerbahçe maçını da stattan izlemiş birisi olarak o savunmaya karşı daha etkili olabilir Galatasaray tabi Denizli aynı savunma dizilişiyle çıkarsa sahaya. geçen hafta adem çalık sağ bek murat hacıoğlu sol bek başlamıştı. önlerinde de bangoura ve roberts. 4 futbolcu, 4ü de savunmanın "s" sinden anlamıyor. bu diziliş hücu hattına nasıl yansıdı Denizlispor'un pres yapmayan Fenerbahçe'ye karşı? hiç bir varlık gösteremediler. Erhan Altın'ın geçen maçtaki gazından sonra bugün daha tedbirli çıkacağını tahmin ediyorum.

bu arada yönetim resmi siteden takımın sahaya parçalı formyla çıkacağını duyurmuş ve herkesi parçalı formayla stada davet etmiş. böyle şeylere gerek yok. Ali Sami Yen'de takım parçalıyla çıkmalıdır zaten.

Galatasaray - Denizlispor
9.45 Lig Tv

14 Ağustos 2009 Cuma

uA uni-Ankara Fanzin


ado mola demiş ama ben hem ilk postumu yazmış olayım burada hem de devam edelim...


üniversiteye ilk gittiğimde ve bu fanzin elime geçtiğinde "ben de bu oluşumun içinde olmalıyım" demiştim. çok geç olmadan oldum da. haa derslerin yoğunluğundan dolayı pek uzun sürmedi ama yine de münferit olarak takıldık tribünlerde. az da olsa tribünlerdeki ve yollardaki en güzel günlerimi bu insanlarla geçirdim. bu sayede tekrar anılarımızı canlandıralım. siz de bir göz atın hem...

13 Ağustos 2009 Perşembe

Mola! #2



Uzunca bir aradan sonra, acil bir kararla tekrar mola veriyorum bloga. Yorucu ve stresli geçen bir yaz okulundan sonra kısa bir tatil iyi gelir inşallah. Buralar horozmania ve dertasacimbom'a emanet. görüşmek üzere..

foto biraz abartı oldu ama Bodrum da aşağı kalır bir yer değil :)

12 Ağustos 2009 Çarşamba

Arda Turan'a Büyük Onur!


Biraz önce telefonuma avea'nın Galatasaray haber paketinden bir sms geldi. Aynen aktarıyorum;

Avrupa Acil Tıp Birliği Başkanvekili Ülkümen Rodoplu, Arda Turan'ı Abdel Keita'ya yaptığı müdahale nedeniyle, "ilk yardım gönüllüsü" ilan etti.

Sınavlarım sebebiyle biraz uzak kaldığımı söylemiştim. Bu olayın basında yer alıp almadığı konusunda bile emin değilim. Avrupa Acil Tıp Birliği'ne ve Arda Turan'a hassasiyetleri için teşekkürler..

Catenaccio'ya Yeni Transfer #2


Yaz okulu finallerim sebebiyle ilgilenemiyordum blogla son birkaç gündür. Ama bizde transfer 365 gün dedik, ihmal etmedik ve bombayı patlattık. Uzun zamandır görüşmelerin sürdüğü, ama basından sır gibi sakladığım transfer an itibariyle sonuçlandı. Hem Gol Hem Penaltı'nın sahibi ve aynı zamanda yazarı horozmania artık Catenaccio'da yazacak. Kendisine yeni blogunda başarılar dilerim. Her iki taraf için ve blog alemi için hayırlı olsun.

Haldun gelsin, transfer görsün!

8 Ağustos 2009 Cumartesi

O An#7



C.Ronaldo ve Kaka'nın olduğu bir takımda, onlarla aynı pozisyonda oynamanın ya da oynayamamanın verdiği huzursuzluk Van Der Vaart'ın yüzünde. Bu kadar belli edilir..

foto Futbolita'dan..

7 Ağustos 2009 Cuma

Galatasaray-Fc Levadia Tallinn


Uefa Avrupa Ligi play-off kuraları çekildi; Rakip Estonya takım Fc Levadia Tallinn (fotodaki de stadı). İlk maç 20 Ağustosta Samiyen'de. Yine klasik "resmi hazırlık maçı" kıvamında olur. Hadi bakalım Allah utandırmasın...

1998 yılında kurulmuş Levadia doğal olarak Uefa sırlamasında sonlarda yer alıyor. Bu da sitesi
http://www.fclevadia.ee/

Sana Kırmızı Çok Yakışıyor


Yukarıda görmüş olduğunuz forma Galatasaray'ın Ocak'ta çıkacağı söylenen Kırmızı forması (ymış).

Tff'nin yalancısıyım . http://www.tff.org/default.aspx?pageID=201&ftxtID=7627
Tüm takımların formaları var sitede. Ado'ya selamlar "kırmızı" olsun "mor" olacağına her ne kadar 2 sezon önceki formadan bi farkı olmasada.

Tobias 'Kronik' Linderoth #2


Gün geçmeyegörsün ki yeni bir felaket başımızdan eksik olmuyor. Takımdan ayrı düz koşuların kralı Tobias Linderoth yine sakatlanmış. Sol dizinde menisküs yırtığı varmış ve yarın sabah yine ameliyat olacakmış. Takımdan kaç hafta uzak kalır bilemem. Geldiğinden beri hiç takımla birlikte olamadı zaten.

Daha 2 hafta önce yazmıştım bu adamın sakatlanmasından korkuyorum diye. Bu kadar başa gelebilir heralde birşey..

Geçmiş olsun diyelim tekrardan..

Galatasaray 6–0 Maccabi Netanya



Bu maçı kaçırdığıma inanamıyorum. Zenci şovu, 6 golü, Barış'ın kafalarını, Arda'nın sevincini, mor forma ile çıkılan ilk maçı, 2yıl sonra gelen frikik golünü kaçırdığıma inanamıyorum.


ve Aydın Leithe'nin dönüşünü..

6 Ağustos 2009 Perşembe

Galatasaray – Maccabi Netanya


4-1'in rövanşında rahat bir maça çıkacağız bugün. Lige hazır girmemiz, sistemimizin daha da iyi işlemesi açısından aslında önemli bir maç. Çoğu kişiye formalite maçı gibi gelse de aslında takım için gayet faydalı olacak bir karşılaşma. Umarım kazasız, belasız, sakatsız atlarız turu.

Fakat ne yazık ki bu maçı izleyemeyeceğim. Bilenler bilir, bu pankart 12 Nisandaki Galatasaray-Fenerbahçe maçında açılmıştı. Pankarta cevap olarak da "evet" alınmıştı. Yarın yüzükler takılacak ve ben de orada olacağım. (evet maç saatinde nişan gerçekten çok talihsizce :) Maç yorumlarını artık dertasacimbom'dan alırız. Ona da güzel bir doğum günü hediyesi olur umarım.

Bir kez daha burdan İsmail ve Fatoş'a ömür boyu mutluluklar diliyorum :)

Cimbom Aşkı!

İyi ki Doğdun Dertasacimbom!


Blogdaşım, muhasebe hocam, tribündaşım dertasacimbom doğum günün kutlu olsun. Birlikte nice maçlara, postlara inşallah :)



pasta, yaşınla alakalı olmadı ama olsun :)

5 Ağustos 2009 Çarşamba

Xabi Alonso


Xabi Alonso da artık Real Madrid'de.

Real Socieadad'dayken onun hep Xavi olmadığını savundum sağda solda. İyi oyuncu dedim. 2005 Şampiyonlar Ligi Finali'nde attığı gol sonrası sevinmişliğim bile olmuştur.

Kaka sonrası ondan da bir vurgun yedim. Artık sen de herkes gibisin Xabi!..

4 Ağustos 2009 Salı

Candan Adam!



Galatasaray Dergisi'nin Gökhan Zan'a taktığı lakâp. Bundan önce hep "cam adam" olarak anılmıştı. Umarım o kötü ve sakat günlerini geride bırakmıştır..

Bu arada Gökhan'ın üzerindeki forma hakkında bir bilgisi olan var mı? Ocak ayında kırmızı forma çıkacak söylentileri de vardı. Birbirine bağlayıp bir anlam çıkartmaya çalışıyorum ama bir bilgim olmadığından ümitlenmek de istemiyorum.

3 Ağustos 2009 Pazartesi

O An#6


Beckham ve Henry forma değiştirirken...


LA Galaxy-Barcelona maçına, 94 Dünya Kupası'ndan sonraki en büyük seyirci topluluğu gitmiş. Sayı 93 137.Bir hazırlık maçı için hiç de fena sayılmaz..

Peace Cup Aston Villa'nın!

Del Piero'nun rakibi küçümsercesine kullandığı penaltı pahalıya patlamış biraz. Legrottaglie ise Roberto Baggio'yu hatırlattı. Faydalı bir hazırlık turnuvası oldu ama, Ferrara ilerideki rotasyonunu hala belirlemiş değil..

1 Ağustos 2009 Cumartesi

Yapma Bunu Elano #9


Yeni transferimiz Elano Blumer 9 numaralı formayı almış. Galatasaray'lı olmamda büyük etken olan o numara ağırdır. O numara Hep KRAL ile anıldı, Hakan Şükür'ün adeta diğer adı oldu. 9'u başka bir isim ile birlikte görmek biraz üzdü biraz da şaşırttı beni şimdi. Gönül isterdi ki #9 müzeye kalksın ama olmadı. Eninde sonunda biri giyecekti o da bugün oldu. Bu da ister istemez benim Elano'dan beklentilerimin artmasına yol açtı. Umarım hem numaranın hem de armanın hakkını birlikte verebilir. Hüzünlendim ulan. Zaten Coşkun Özarı baya çökmüş görmeyeli..

Juventus 2-1 Real Madrid [Peace Cup] # Video


Hazırlık maçında bile olsa Real Madrid'in mağlup olmasına çok seviniyorum. Madrid'den daha önce sezonu açan Juventus yavaş yavaş takımı oturtmaya başladı. Yeni transfer Diego'yu rahatlıkla sistemde oynatabiliyor Ferrara. Madrid'in ise sezonu bu Peace Cup ile açtığını ve hala oynayamadığını, Kakâ ve Casillas'ın takımda olmadığını zaten biliyorduk. İddaa'da illa ki Madrid diyenlere ve oynayanlara, Juventus'un 3.00 oranını kaçıranlara kapak olsun.

Bu da "dostlarıma kapak olsun"a çekilen video;

Elano Blumer İstanbul'da



* * *


Futbolcuya sevgi gösterisi gerçekten güzel birşey futbolcu açısından. Özellikle bilmediği bir ülkeye gittiği anda binlerce kişinin onu karşılaması, kendisine methiyeler düzmesi, çiçekler vermesi, atkılar takması harikulade olaylar. Ama şu biz Türk milleti olarak birşeyi de tadında bırakamıyorz, herşeyi abartıyoruz. Vur dedik mi öldürüyoruz..

Fotolarda Elano'nun surat ifadesi mükemmel. Şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmış adeta. Zaten sanmıyorum hayatında başka böyle bir an yaşadığını. Zannedersem havaalanında biraz da hengame olmuş. Mevzu, ayı yavrusunu severken öldürürmüş hesabına dönmüş. Haldun abey bile biraz arka planda kalmış. İşte bunu seviyoruz..
Related Posts with Thumbnails