3 Ocak 2012 Salı

Galatasaray 4 - 1 İstanbul BŞB. | 18.Hafta - Seriye Devam



Yeni yıla galibiyetle başlamak ve seriye devam etmek güzel. Melo'nun eksikliğinde Engin Baytar ile başladı Fatih Terim. Bunun her ne kadar hücumda pozitif etki yaratacağı düşünülse de işler ilk yarıda pek de istenilen gibi gitmedi. Emre Çolak'ın harika füzesi İstanbul BŞB.'nin biraz daha yüklenmesine yol açtı. Ve orta sahayı ele geçirmekte zorlanmadılar. Çünkü ortada her topa deli gibi saldıran Melo yoktu. Belki de o boşluktan da golü rahatlıkla buldular. Golden sonra da oyun aynı şekilde devam etti. Kazım'ın formsuzluğu, Belediye'nin iyi presi Galatasaray'ı oyunu açmada zorladı. Kazım maalesef kaldığı yerden devam ediyor. Altarnetifinin olmaması da onu zorunlu kılıyor kılıyor sanki. Galatasaray oyun kurmakta zorlanırken Webo'nun atılması oyunda o dakikadan itibaren tüm dengeleri değiştirdi.

İkinci yarıda beklenildiği gibi Galatasaray'ın baskısıyla başladı. Emre Çolak'ın yine müthiş şutu ile gol erken geldi. O golle de takım ve seyircileri rahatlatı. Emre Çolak büyük ümit Aydın Yılmaz'ın aksine verilen şansı çok iyi değerlendiriyor ve müthiş bir özgüvenle oynuyor. Belki de Aydın'ın şansızlığı  Konya'da attığı son dakika golüydü. O golün kredisi de epeyce zamandan beri devam ediyor. Golden sonra takımın hırsı görülmeye değerdi. Açıkçası kendileri de zevk aldı seyirci de. Ah bir de o egoistlik olmasa...Baros'un ısrarı ve Selçuk'un zekice golü de farkı getirdi. Belirtmeden geçemeyeceğim; Selçuk bu maçta da 1 gol ve 2 asistle oynadı. Ayrıca bir serbest vuruşu da direkten döndü.



Yalnız dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Bu takım Rijkaard döneminde inanılmaz bir şekilde durarak oynuyordu. Yani top orta sahaya geldiğinde herkes elleri belinde maçı izliyordu. Şimdi ise top savunma veya orta sahadayken herkes kendini boşluğa atıyor. Hatta pası veren bile hemen kaçmaya başlıyor.  Diyeceksiniz ki o zaman BAM üçlüsü vardı. Ben o 3'lüden ziyade bunun Fatih Terim faktörü olduğunu düşünüyorum.

Sırada Samsun deplasmanı var. Ne zaman Samsun dense nedense aklıma 2001-2002 sezonunda Radu Niculescu'nun son dakikada attığı golle uzunca bir süredir devam eden deplasman galibiyeti hasretine son verdiğimizi hatırlıyorum. Ve o maçtan sonra da yakalanan seriyi...

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails