28 Ocak 2010 Perşembe

Giovani Dos Santos

Galatasaray takımı ve taraftarı son 4-5 sene içinde öyle bir yere geldi ki, akıl alır gibi değil. Daha dün gibi hatırladığımız; Petre, Bratu, Heinz, Conceicao, Lukunku felaketlerinden sonra Kewell, Baros, Keita ve Elano'lu kadrolara geldik. Takım o kadar doldu taştı ki, artık şaşkınlığımız gelen transfere değil yabancı kontenjanından kimin çıkarılması gerektiğine oldu. Bir kişi bile görmedim ki bu son Dos Santos transferine sevinsin. Barcelona ve dolayısıyla Total Futbol kökenli biri takıma gelmiş ama çevreden aldığım duyumlar hep gerek olup olmadığı hakkında. Daha çocuk yaşta olduğu ve ne işe yarar ki söylemleri içerikli. Kontenjan dolu değil de bir kişilik yer olsaydı eminim bunların hiçbirisini duymazdık.

Aslında bu endişenin sebebi takımdan ya Kewell giderse korkusu. Bir taraf duygusallıktan bahsederken diğer taraf profesyonellikten bahsediyor. Mantıklı düşünmek, profesyonellik mentalitesi hep yeni çıktı anasını satiyim. Sanki şirket yönetiyoruz biz, bunların tohumuna para veriyoruz. Taraftarız ulan biz! Tabi ki en sevdiğimiz adamın kalmasını isteriz. Top oynamasa bile tribünde otursun, arada soyunma odasına insin isteriz. Kimlere kimlere tahammül eden bu taraftar ne oldu da bu endüstriyel futbol büyüsüne kapıldı anlamadım. Lanet olsun içinde bulunduğumuz duruma. Çok duygusalım çok..

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails