Milli maç arasından sonra toparlanma maçı olarak görülmüştü Gaziantep maçı. Fakat hala aynı seviyedeyiz. İyi oynamıyoruz. Ali Sami Yen'de bile oyunun kontrolü bizde değil.
Misimovic geldikten sonra takım 4-2-3-1'e dönecek deniliyordu. Birbirizimizi kandırmayalım. Dün yine klasik 4-3-3 oynadık. Misimovic durmadan geri geldi top çıkardı tıpkı Ayhan ve Sarp'ın yapamadığı gibi. Halbuki bu adamdan faydalanmak istiyorsak ilerde tutmalıyız bu adamı. Aslında 2. yarının ilk 15dk'lık bölümünde de böyle oldu. Gol ve pozisyonlar da bu aralıkta geldi. Geçen seneden beri süregelen gol attıktan sonra geriye çekilme hastalığı da devam ediyor. Bunun nedeni de savunmanın çok geride kurulması olarak düşünüyorum. Ne zaman savunma biraz önde olsa, Ömer Üründül deyişiyle bloklar birbirine yakın olsa rakip üzerinde baskı da iyi oluyor. Rijkaard'ın artık bu soruna çözüm bulması gerekir.
Yeni transfer Insuya'da değinecek olursak; ilk maçı için fena bir performans göstermedi hücum yönünde. 2 senedir Hakan Balta'dan göremediğimiz Adrese teslim de orta yaptı. Savunma için aynı şeyleri pek söyleyemeyeceğim. Alanını çok boş bırakıyor maalesef. Zamanla düzeleciğini ümit ediyorum.
Göze batan diğer bir isim Aydın'dı dün için. 2-3 maçlık performansını göz önüne alırsak rotasyonda Serdar Özkan'ın çok çok önünde diyebiliriz.6+2 sınırlamasında oldukça sık görebiliriz kendisini.
Pino'hu henüz ilk 11'de göremedik. Genelde 60'tan sonra girdi hep skor avantajı bizdeyken. Kapalı savunmalara karşı ne yapacak merak konusu.
Metin Oktay'ın ölüm yıldönümde galibiyet almak güzel birşey tabi. Oldukça çok eleştirilen Galatasaray Fenerbahçe'le puanları eşitledi. Beşiktaşla da sadece 3 puan kaldı. Ama takıma sihirli bir değneğin değmesi şart.