Sedat "Altın Kafa" Balkanlı

12 yıl sonra o adı bir türlü öğrenilemeyen, hep "amansız" olarak bilinen ALS hastalığına kurban gitti eski milli futbolcu. Doktorların 2 senelik ömrü var demesine inat 12 sene yaşadı.

Ruhu şad olsun. Allah rahmet eylesin.

1965-2009

Eric Gerets

Gerets sezon sonunda Marsilya'dan ayrılacağını söylemiş. Lyon hanedanlığını yıkmaya doğru gidiyor 2.senesinde. Bence çok başarılı oldu orda. Tabi şimdi bütün gazetelerde Gerets Galatasaray'da haberleri çıkacak. Bende niye olmasın? diyeceğim. Galatasaray'dayken de çok severdim. İçten tavırlarıyla beni hep samimi olduğuna inandırdı. 2.senesinde elindeki dar kadroyla takımı üçüncü yapabildi. Bu da veda konuşması;

Teşekkürler!

Bayan basketbolda da sezona veda ettik. İyi başladığımız maçta Işıl Alben'in sakatlanmasıyla adeta dağıldık. Esra, Tuğba ve Şaziye'nin toplamda 21de 0(sıfır) isabetle oynamasına Augustus ve Young'ın çabaları karşı koyamadı ve mağlubiyet kaçınılmaz oldu.



Bir sezonu bitirmekten çok Işıl'ın sakatlığına üzüldüm. Ön çapraz bağları kopmuş. 3-4 ay sonra topla çalışmaya başlaması bekleniyormuş. Büyük geçmiş olsun diyorum. Onun gibi yerli oyuncu bulunmaz başka!

Işıl Alben, Cimbomlu kAlben...

Galatasaray 1-1 Ankaraspor

Ve lige havlu atıp, umutlarımızı boş tribünlere gömüyoruz!

Bülent Korkmaz'ın arkasındaki pankartın görünen kısmına dikiz ;

Galatasaray Efsanesi!

Galatasaray-Ankaraspor

Stadyum: Ali Sami Yen
Tarih: 26 Nisan 2009 Pazar / Saat: 20:00
Seyirci: Yok!

Fener ve Trabzonun puan kaybettiği, Beşiktaş'ın puan kaybetmesi muhtemel olan bir haftada seyircisiz bir maç. Neyse ki tecrübeliyiz boş tribünlere karşı oynamakta!

Kalan 6!

Galatasaray 76 – Fenerbahçe 66

Oldu 1-2.. OK! Let's GO!!!

Galatasaray

Tuğba Palazoğlu 8 (2 R, 2 A)
Işıl Alben 6 (12 R, 1 A),
Kara Braxton 12 (3 R, 4 A),
Marina Kress 5 (4 R, 1 A),
Seimone Augustus 22 (6 R, 2 A),
Sophia Young 23 (5 R, 2 A),
Esra Şencebe (1 A)
Şaziye Karslı
Bahar Çağlar
Yasemin Horasan

Derbiye Doğru

Galatasaray - Fenerbahçe
Salon: Ayhan Şahenk
Tarih: 25 Nisan 2009 Cumartesi / Saat: 18:00
Canlı Yayın: GS TV


“Seriyi 2-1’e getirirsek geriden gelmenin vereceği ivmeyle önümüz açık olur. Önemli başarıları hep geriden gelerek kazandık. Taranto maçı da böyleydi. Birlik içinde, camia olarak kenetlenerek bu turun da üstesinden geleceğimize inanıyorum.”

Işıl Alben #10

23 Nisan Kutlu Olsun!

23 Nisan denince aklıma hep bu kareografiler gelir. Daha 4. ve 5. sınıfta olmamıza rağmen en güzel yazıları, resimleri, Türk bayrağını, Türkiye haritasını yapabilirdik o kare kartonlarla. Çok da güzel olurdu. Daha çocukken tribüncülüğün tohumları atılmıştı belki de. O kartonların altında dönen muhabbet ile, tribündeki kareonun altındaki muhabbet birebir aynıdır. Ters kaldıran tipler, yanlış rengi kaldıran tipler evet onlar da hep aynıdır. Ama biz çocukken kareografi yapabiliyorduk. Şimdi yapılamayanlara bakıyorum da. Ulan hiç mi 23 Nisan'a girmediniz? (23 Nisan'a girmek ayrı bir klişedir) Tamam biz aylarca çalışıyorduk ama nihayetinde çocuktuk yav. Ve bunu aslında bayramımız olması gereken ama aslında zehir edilen bir günde yapıyorduk. O derece sinirliydik ve üzgündük. Ama tribün aşkı işte! o kareografi yapılmalıydı. Yanlış yapanlar uyarılmalıydı tatlı bir dille. Aynı şimdi olduğu gibi. Kareografi yapamayan tribünlere inat şu çocuklara helal olsun demek istiyorum!

Katılan tüm çocuklara ; "olmaz olsun böyle bayram" dedirten bayram kutlama sistemimize kafam girsin! Haftalardır güneşin altında haşat olan, enselerinde amele yanığı olan, çalışan çocuklar bugün yağmur nedeniyle bayram kutlayamadı! Ben de çok yaşadım aynı duyguyu. Geçmiş olsun çocuklar. Bayramınız kutlu olsun!

hiç bir kere hayat bayram olmadı ya da
her 23 nisan bir bayramdı . . .

O An! #2

Fotoğraf 2002 Dünya Kupası 2.tur İtalya-Güney Kore maçından. Golün sahibi Jung-Hwan Ahn 5.dakikada penaltı kaçırmıştı. İtalya, Vieri ile öne geçmiş ve son dakikalara kadar oyunu önde götürmüştü. Ama Güney Kore 88.dakikada beraberliği sağlayıp maçı uzatmalara götürmüştü. Uzatmaların 103.dakikasında Totti olanca pisliğiyle oyundan atılmıştı. O gün bugündür sevmem Totti'yi. Dakika 116 olduğunda ise adeta yer yerinden oynamıştı. Maçın başında penaltı kaçıran Ahn, altın golü İtalya ağlarına attı. O golle birlikte İtalya evine döndü. Güney Kore yoluna devam etti.

Ahn o yaza kadar hatta o gole kadar Perugia'da oynuyordu. Ama İtalya'ya attığı altın gol sonrası takımdan kovuldu. Perugia başkanının demeci ise şöyleydi ; 'Ahn'ı bir daha görmek istemiyorum. onu kucaklayan bir ülkeye saldırdı'. Ahn bu golünden sonra da bir daha görülmedi ortalıkta.

İBB 0-1 Galatasaray

Beşiktaş, sivas ve fenerin puan kaybettiği bir haftada kazanmak önemliydi. Zor da olsa, olimpiyatta da olsa kazandık. "Genç" Semih hiç sırıtmadı bana göre. Emre Güngör daha 8.dakikada "aşırı zorlanma"dan dolayı sakatlandı ve oyundan çıktı. Sanctis Buffon'laştı. Nonda sezonun en iyi performansını gösterdi! Üstüne üstlük bir asist yaptı! Baros 19u attı. Bunlar detay. Alınan 3 puanın yanında detayların ne önemi varsa..

Puan durumu şöyle;

	Sivasspor							57	24
	Beşiktaş							56	22
	Trabzonspor							53	15
	Galatasaray							51	18
	Fenerbahçe							48	20
	Bursaspor							45	5

İBB - Galatasaray

Stadyum: Atatürk Olimpiyat
Tarih: 19 Nisan 2009 Pazar / Saat: 16:15
Sakatlar ve Cezalılar: Bu saatten sonra önemli değil!

Boca Juniors vs. River Plate

İşte dünyanın en büyük derbisi! Ne Milano ne de Glasgow! Futbolun bir yaşam biçimi olduğu Arjantin'den başka biryerde de olamaz zaten böyle bir derbi. Kaç yüz gazeteci, kaç yüz kanal, kaç tv kanalı takip ediyor bu derbiyi bilmiyorum açıkçası. Ama bizim dünya derbisi dediğimiz Galatasaray-Fenerbahçe maçından onlarca daha fazla kişinin takip ettiği gerçek. Okay Karacan'ın bir sözü var GS-FB derbisi için. "Kendi dünyamızın en büyük derbisi" şeklinde. Gayet açıklayıcı olmuş.

Boca'nın renkleri ve River'ın forma dizaynından ötürü hep gönlüm River Plate'den yana olmuştur. Bu akşam da öyle olacak. Gönül ister ki River kazansın ama Boca rahat kazanacakmış gibi geliyor bana.bekliyoruz...

Yola Devam!

Vize haftası nedeniyle ilgilenemediğim bloga dönüş yaptım artık! Fener maçı sonrası cezaları, ultrAslan'ın Alpaslan Dikmen tribününe geçme kararı, Juventus-Inter maçı, NBA Playoff 2009 eşleşmeleri, Şampiyonlar Ligi maçları, mükemmel Liverpool-Chelsea maçı, vize haftasının berbat ettiği konular oldu.


Önümüzdeki gelişmelere bakıyoruz artık!

daha gençkeen, gün görmedeen
tattım ölümü, s.ktn ömrümü!
gözünü sevdiğimin bölümü!!

Geçmiş Olsun!

Nazar değdirdim galiba ya. O kadar methiyeyi kaldıramadı sanki.

Dün yazdığım sakatlık haberi düşünüldüğünden ciddiymiş. Ve Esra'nın burnu 2.defa kırılmış!

Büyük geçmiş olsun..

not: foto arşivdendir

Galatasaray 60 - Fenerbahçe 63

Canınız sağolsun.


GALATASARAY (60)
Tuğba Palazoğlu (1 ribaund- 2 asist)
Şaziye Karslı (2 ribaund)
Bahar Çağlar (2 ribaund)
Işıl Alben 4 (4 ribaund- 3 asist)
Kara Braxton 4 (5 ribaund- 1 asist)
Yasemin Horasan 1 (2 ribaund)
Marina Kress 14 (7 ribaund)
Seimone Augustus 21 (7 ribaund- 4 asist)
Sophia Young 16 (7 ribaund)

Sıra Türkiye Kupası'nda!

Bir kupa finalinde daha birlikteyiz. (Bu sezon üçüncü) Bu sefer Teknosa Türkiye Kupası finali. Rakip fenerbahçe. Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi'nde, saat 15.30 da başlayacak mücadele. Bu kadar erken olmasının hatta haftaiçi olmasının ne mantığı varsa artık! Neyse ki NTVSPOR naklen yayınlayacak maçı. Ben sınavda olacağım o sırada o ayrı.

Son 6 günde 4.maçına çıkacak takımımız. Fiziksel olarak yorgunluk muhtemel ama mental olarak yorgunluk beklemiyorum. Hele rakip fener iken ve ortam bu kadar gerginken.

Yarı final maçında burnuna darbe alan Esra'nın oynamama ihtimali var. Neyse zaten izleyemeyeceğim.(Bencilliğin bu kadarı)

Augustus a.k.a Kobe, Sophia Young, Işıl Alben'den Yasemen Saylar'a kadar gider bu. Tek tek yazmaya gerek yok, herkese büyük iş düşüyor! Ligdeki iki maçta da mağlup olduğumuz feneri bu sefer yenmemiz gerekiyor. 6 günde 2 kupa hiç fena değil. Üstelik biri Avrupa kupası!

Bizim için fenere de K.O!!!

Semih: Bize hiç yakışmadı

"Maç sonrasında, maçın stresini atlatıp eve gittiğimde olanın bitenin ancak farkına varabildim. Yaşanan olaylardan büyük üzüntü ve huzursuzluk duydum. Bütün bir gece boyunca kendime "Biz ne yaptık böyle?" sorusunu sordum durdum. Tüm Türkiye'nin gözleri önünde, ülkemizin idol oyuncuları olarak yaptıklarımız bize hiç yakışmadı"

semih şenTürk

Gençliğine verdim semih..

Sabri-Semih-Arda

Fotoğraf 21 Haziranda Ernst Happel stadında, Türkiye-Hırvatistan maçı sonrasında çekildi.


eski dostlaaaar, eski dostlaaarr...

Arda Turan "Alayına Gider"

Sıfır-Sıfır Elde Var Sıfır

''Biz saygıda kusur etmiyorsak suçlu mu olduk. Kadıköy'de hiç böyle şeyler olmuyormuş, biz başka yerlere gidiyoruz herhalde. Bizim kimseden korkumuz, çekindiğimiz yok, dışarıda da içeride de. Herkes bunu bilsin. Galatasaray futbolcusu kimseden korkmaz. 2.5 yıldır Lugano'ya kimse sesini çıkarmıyor. Hele bugün ortalığı karıştıran, Emre Aşık'a kafa atan o. Biraz da bunlar konuşulmalı. Lugano, Emre Aşık'a kafa atıyor, Kazım gelip Emre'ye vuruyor. Milli takımdan can ciğer arkadaşım, çok şey paylaştığım adam gelip bana arkadan vuruyor. Bana arkadan vurdu. Ben de peşinden gittim, birbirimize bir daha vurduk. Sonra ben bir kere daha vurdum. Saha içinde böyle şeyler olabilir ama en azından Semih ağabeyin veya bizlerin bu konularda daha dikkatli olması lazım. Sonuçta Lugano 2.5 yıldır burada. Çok merak ediyorum, Lugano'nun yaptıkları ne kadar konuşulacak?''



Arda Turan #66

Totem Ritüeli

Bu maçın totemi İ.R.E.F.K..1 haftadır bu var her iletimde. Herkes anlamını soruyor ama adettendir bende söylemedim. Bu geceyi bekliyoruz. Belki de hiç söylemem.

Ya da Sergen gibi kurşun mu döktürseydim?

Bir Derbi Sabahı!

Bir derbi sabahına daha uyandık. Maç öncesi yapılanlar artık o kadar klişeleşmiş ki artık değişik birşeyler arıyorum. Hangi atkı iyidir, hangi forma uğurludur, kahvaltı yapmasam mı, tv izlemesem mi, maça eşofmanla mı gitsem, hangi ayakkabıyı giysem gibi totemlere başladım kalkar kalkmaz. Derbi psikolojisi dedikleri bu olsa gerek. Çok farklı birşey. Ne diğer maçlara benzer ne de diğer derbilere benzer bu fener maçları. İki takım taraftarları da bütün bir yıl boyunca bu anı bekler.

Bu sene derbi biraz hüzünlü. Yıllardır ilk defa böyle bir puan tablosuyla girdik nisan ayına. İki takımın da şampiyonluk şansı az. (Ben inanıyorum şampiyon olacağımıza, o ayrı) Ama bu derbinin anlam ve önemine hiç etki etmedi. Metrobüs-Ambulans geyikleri gırla devam ediyor.

Maça gelince. fener maçlarında ne taktik önemlidir, ne teknik. Şans olucak kardeşim şans. Yıllardır aynı senaryoyu izliyoruz. Johnson ve Nonda'nın gollerini hatırlayın. Sahada kimin oynadığı hiç önemli değil. Çubukluyu ya da Parçalı'yı sırtına geçiren günün anlam ve önemini anlıyor hemen zaten. Bir de emre konusu var ama hiç girmeyeceğim!

Hiç sevmem skor tahmini yapmayı. Ama niyeyse bana maçı 3-2 alacakmışız gibi geliyor. Bütün totemleri ben evimde yaptım. Sıra tribünlerde ve takımda.

Bizim için fenere de K.O!!!

Aragorn-Bülent Korkmaz Benzerliği

Frodo için değil..

SALDIR BİZİM İÇİN!!!

10 Sendromu #2

Elde olmayan sebeplerden dolayı ekran başından izleyeceğim bir derbi olacak. Lincoln ise büyük ihtimalle maçın içinde yer alacak. Umarım maçı zevkle izlettirir!

Tescilli Kraliçeler!

Ve Galatasaray Bayan Basketbol Takımı Fiba Eurocup Şampiyonu!

12 sayı geride başladığımız, müthiş heyecanlı, stresli maçı 12 farkla önde bitirdik. Uzatmalarda 9 fark daha atıp maçı 21 sayı farkla kazandık. Maçtaki kızlarımızın isteği, tribünlerin mükemmel desteği ve Aydan Siyavuş Spor Salonu'nun harikulade atmosferi zaten kupanın burada kalacağını söylüyordu içten içe. Ha biraz gerilim oldu böyle, biraz daha zevkli oldu o ayrı..

Sophia Young nasıl bir insandır öyle? Maçın normal süresi sonunda 11de 10 2sayılık atış isabetine sahipti. Maçı 27 sayıyla tamamladı. Ve Seimone Augustus..Bayan basketbolun Kobe'si yakıştırması kuzenden geldi. 23 sayı – 7 asist – 5 ribauntla bitirdi maçı. Işıl Alben ve Esra Şencebe'yi "Arda Turan" statüsünde değerlendiriyorum ve istatistiklerine bakmıyorum bile..

Ellerinize sağlık..

Bayan Basketbolunda Türkiye'ye ilk Avrupa Kupasını kazandıran takım Galatasaray oldu. Bir ilke daha imza attık, bir kere daha tarih yazdık!

Parkelerin Kraliçeleri!

İlk maçın sonlarında yaşanan konsantrasyon eksikliğinden dolayı 2.maça 12 sayı geride başlıyoruz. Yarı finalde yaptığımızı finalde de başarabilecek güçteyiz. Ve baskette de bir Avrupa Kupası istiyoruz!

Bizim için Taranto'ya K.O!!!


Esra'ya da bir çift sözüm var. Her ne kadar sahalarda öyle koşup yorulmanı istemesem de, sen otur kenarda ben koşarım demek istesem de. Hadi be güzelim dök bizi sokaklara! Her attığın basket-faul olsun inşallah! :)

Achilleus-Lincoln Benzerliği

Bilal Emmi'nin sözlere dikkat;

"disiplinsizliğin için seni kırbaçlatmam gerekirdi"

"Tanrıların gözdesi savaşçılar içinde en çok ondan nefret ediyorum"



Lincoln vs. Alex de diyebilirdim aslında

Deplasmanda 3 Puan

2 hafta aradan sonra tekrar 3 puan aldık. Maçın sonlarına doğru biraz zorlansakta skora etki edecek bir olay gelişmedi. Her galibiyetten sonra dediğim gibi, 3 puan her zaman 3 puandır. Baros'un mükemmel golüne de değinmeden olmaz. Fotoğraf herşeyi açıklıyor aslında. 26.haftada 18.golünü attı Çek yıldız. İnşallah haftaya da atar da milli olur artık. Çünkü malum fenere gol atmadıktan sonra diğerlerinin pek bir değeri yok.

Puanımızı 47'e yükselttik ve 4.sıraya çıktık. 3 takımın da 47 puanı var artık. Önümüzdeki haftaki fener maçı artık daha da büyük bir öneme sahip oldu. Kazanma ihtimalimizden başka birşey düşünmek bile istemiyorum. Ben maça gitmeyeceğim için öyle de bir olasılık yok zaten.

Yayınıma Lincoln muhabbetleri ve derbi öncesi kritikleri ile devam edeceğim.

10 Sendromu

Lincoln Gaziantep'e de götürülmedi. Bu tedbir mi, ceza mı, disiplin mi, ödül mü bilemiyoruz. Kaptan ve yönetim ne yapıyor anlayamıyoruz!

Neler oluyor bize?

Acaba A.C.A.B?

Bu taraftar ne yaptı da bu tekmeyi hak ediyor acaba? pkklı olsa bu muameleyi görmez. Bu ülkede polis ne için var anlamadım zaten. Huzuru sağlamak için değil o kesin!

Geçmiş olsun Beşiktaş taraftarlarına.

Adriano Kaçırıldı mı?

Bu sabah İtalyan basınında bu haber çıktı. Milli takım maçları için gittiği ülkesinden perşembe günü dönmesi gerekiyormuş. Hala haber çıkmamış. Annesi ve menejeri , telefonla ona ulaşamadıklarını ve kaçırıldığı için endişe duyduklarını söylemişler.

İtalyan komplo teorisyenleri de boş durmamış tabi. Robinho'nun annesi, Oliviera'nın kız kardeşi olayı gibi bu sefer de Adriano'nun kendisinin kaçırıldığını iddia ediyorlar.

Eğer Adriano kaçırıldıysa, fidyeyi Mourinho'dan istemeseler bari. Onunla uğraşmak isteyeceklerini hiç sanmıyorum.

Evet Rüya!

Bizim neyimize ki zaten İspanya'yı yenmek? Adamlar dünyanın en formda, en iyi takımı şu anda. Biz zaten hiç büyük bir takımı yenemedik ki. Hatırladığım kadarıyla 98 elemelerinde Hollanda'yı yenmiştik en son. Ağzımı yaya yaya o maçta bağırmıştım ilk olarak. Belki de son. Başka hatırlayan varsa yazsın.

2002de hiç Avrupa takımı ile oynamadan dünya 3.sü olduk. Arkasından 2004e gidemedik. Üstelik Letonya'ya elendik. 2006da yine yoktuk! 2008de büyük sayılabilecek Almanya ve Portekiz ile karşılaştık. İki maçta da mağlup olduk. Şansımızın da büyük yardımıyla yine 3. olduk. E iyi de. Biz büyük takım olamadık ki...