Kuralar çekildiğinde grubu 13 puanla tamamlarız diye düşünüyordum. Son maçlar oynanmadan bu puana ulaştık ve liderliği garantiledik.Bu aslında Türk takımları için alışıldık bir durum değil. Bir gün öncesinde Fenerbahçe liderliği garantilemiş, sonrasında da biz. Fakat nedense bu başarı basın tarafından pek sallanılmıyor bu kupayı küçümsediklerinde midir nedir. Bir sonraki turda Liverpool, Bayern Münih gibi takımlar geldiğinde uyanırlar umarım.
Zor bir dönemden geçiyoruz. Manisa beraberliği, Bursa mağlubiyeti derken Rijkaard'ın kredisi bile sorgulanmaya başlamıştı ülkemizde. Hatta eşinin rahatsızlanıp erken doğum yaptığında onun yanına gitmesi bile eleştirilmişti. Maalesef Türkiye'de futbol hayatın önüne geçiyor işte. Pana maçında alınacak bir mağlubiyet işleri iyice kötüye götürecekti. Neyse ki olmadı da lider bitirdik grubu.
Maça değinecek olursak, son zamanlardaki maçlardan farklı olarak 3'lü orta sahada Elano vardı dün akşam. Arda sağda, Kewell herzamanki gibi yine solda görev aldı. Elano'nun orada oynuyor olması hücümda pozitif yönde etkiler diye düşünmüştüm ama Elano pek sorumluluk almadı maç içerisinde. Ama savunma anlayışındaki hırsı görülmeye değerdi. Hele ki ilk yarıda yediğimiz bir kontrada son adam olarak müdehalesi hücumcu bir Brezilyalı'da görülmeyecek cinstendi. Maçın başında kontrol ele alınmıştı. 35. dakikada topla oynama yüzdelerine baktığımızda 65e 35'ti. Fakat Arda'nın sağdan birkaç bindirmesi dışında pek üretken olamadık. Arda'da gözle görülür bir değişiklik vardı bu maçta. Kafa olarak daha bir rahattı sanki. Sahada istediği hareketleri yapabildi. Fakat kendisinin dikkat etmesi gereken en önemli şey fiziği. Giderek şişiyor sanki.
2. yarıda yardımımıza yine duran top yetişti. Mustafa Sarp olması gereken yerdeydi her zaman olduğu gibi. Skorda avantajı yakaldıktan sonra sene başından beri hastalığımız olan durgun bir döneme girdik. Servet'le Mehmet Topal'ın bir anlık hataları pahalıya maloluyordu neredeyse. Neyse ki hatalar telafi edildi. Grup liderliği bize Gökhan Zan'a mal oldu. Uzun süreden beri omzundan sakatlanmıyordu. Kötü oldu bu. Emre Güngör de fırsattan istifade biran önce iyileşip kendini göstermeli artık.
Son olarak tribünlere değinecek olursak, ki değinilmeyecek gibi değil; artık şu tezahurat karmaşasına ve zamanlarına ayar verilmeli diye düşünüyorum. Avrupa maçlarında bir gelenek halini aldı Gençlik Marşı Uefa Kupası Finalindeki önemi nedeniyle. Fakat maç başlamış 2. dakika sen bu marşa girersen olmaz. O zaman hiç bir önemi ayrıcalığı da olmaz zaten. Dakika 30; takım tüm kontrolü ele almış başlıyoruz "Sen var ya sen" ya da "ekmeği tuza banıp" böyle tezahuratların takımı ateşlendirdiğini hangi mantıklı insan düşünebilir ki. Dakika 60 olmuş takım 1-0 öndeyiz, baskı yiyoruz, saate baktım 70e kadar "ölüm varmış korku varmış" söylendi. Tribün konusunda sonumuz hayrola diyebiliyorum sadece.