Türk futbolu kötü geçen yaz döneminden sonra sonunda futbola merhaba dedi. Beşiktaş ile Trabzonspor'un dün aldığı sonuçlar ligin yine zorlu geçeceğini göstermişti. Bugün de İBB bu tezi doğruladı.
Maalesef geçen sezondan hatta son 3 sezondan kaldığımız yerde başladık yine lige. Takım bugün İBB karşısında ciddi rakiplerle bolca hazırlık karşılaşması oynamasında rağmen lige çok hazır olmadığının sinyalini verdi. Maça fena başlamamıştık esasında. Orta sahadaki birliktelik, bu oyuncuların hücuma katkısı özlediğimiz şeylerdi. ilk yarım saatte tempoyu arttırdığımızda rahatlıkla pozisyon bulduk. Bunların golle sonuçlanmaması şansızlıktı. Ne olduysa ilk yarım saatten sonra oldu. Orta saha oyundan düşmeye başladı. İBB pozisyonları da bu dakikadan sonra buldu. Arka arkaya kaçan goller gol "gol geliyorum" dedirtti adeta. 42. dakikada da Muslera'nın hatasından Efe takımını öne geçirdi ve soyunma odasına galip götürdü. İlk yarıda gözüme çarpan detaylar; Ujfaluji'nin sağ bekten hücüma katkısı, Çağlar'ın ne hücumda, ne de savunma da varlık gösterememesi ( golün geldiği kanat), Melo'nun ileri çıkışları ve Baros'un fizik yönünden zayıflığı oldu.
2. yarıya Gökhan - Yekta değişikliğiyle başladık. Orta saha biraz hareketlendi. Ancak bu da çok fazla sürmedi. Ne zaman ki Sercan Çağlar'ın yerine oyuna girdi, bu sefer orta sahayı tamamen teslim ettik rakibe.Bu dakikadan sonra da sahada pek varlık gösteremedik. İBB de rahatlıkla Webo ile 2. golü buldu ve maç hakedilen şekilde İBB'nin 2-0 lık üstünlüğü ile sonuçlandı. Netice de sadece 1,5 puan kaybettik.
Galatasaray tek forvete Skibbe'nin gelişi ile geçmişti. Aynı sistem devam ediyor. Bu takım yıllarca en az iki forvetle oynadı. Yeri geldi Gerets döneminde maç içinde 4 forvete kadar çıktı. (Kabze-Necati-Karan-Şükür) Tek forvet bu takımın kimliğine tamamen aykırı. Umarım Fatih Hoca en kısa zamanda bu sisteminden vazgeçer ve bu takımı eski günlerine döndürür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder