Eskişehir, Manisa, İBB... Hepsinde öne geçip skoru koruyamamışız. Sene başında yaptığımız güzel birşey vardı maçların son yarım saatinde. Öne geçip olabildiğince pas yapıp topu elimizde tutmak... Tabi bunda rakiplerin kondüsyonu da ön plandaydı. Diğer takımlardan önce sezonu açmamız fark yaratıyordu sene başında. Sezon ortası geldikçe bu durum dengelendi doğal olarak. Tempoda da düşüş görülür oldu yoğun maç programında. Neyse ki devre arasına pek birşey kalmadı. 2. yarıyla beraber tekrar eski temposuna kavuşacağını düşünüyorum.
Maçtan önce herkes 3 puanı cepte görüyordu İBB'nin eksiklerini düşününce. Liderlik de garantiydi yani. Maç içinde de durum böyleydi. Ta ki 80. dakikaya kadar. Ne olduysa ondan sonra oldu. Takımda ve seyircide bir panik havası başladı. 2. golü bulsak maç çoktan kopmuştu. Bu durum bana Hamburg maçını hatırlattı. O maçta da Hamburg'un golünün geleceği aşikardı. Tıpkı dün geceki gibi.
Dünkü paniğin en önemli nedeni maçın hakemidir bana göre. Hakemin kararlarını tartışmak saçma elbette bu saatten sonra. Basın şimdi hakem Galatasaray'ın golünü, penaltısını mı vermedi diyor ona çok gülüyorum. 22 Nisan 2006 tarihindeki 4-0'lık Fenerbahçe - Galatasaray maçından sonra sanırım Adnan Polat'ın bir açıklaması vardı. " Hakem ince ince doğradı" bizi diye. Dünkü maç da aynı bu şekildeydi. Takım hakemle uğraşacağına oyununu oynamaya çalışsa skor böyle olmayabilirdi. Oldukça zor tabi o kararlardan sonra top oynamak. Geçen sene düşüşe geçtiğimiz maçı hatırlayın. 2. yarının ilk maçı olan Sivasspor... O maçta da takım rakip yerine hakemle mücadele etmişti. Yönetimin açıklamalarıyla soğuk bir savaş başlamıştı federasyonla aramızda. Ondan sonraki birkaç haftada aynı şekilde geçti. Ligden koptuk.
Maçla ilgili yazacak pek birşey bulamadım doğrusu. Ben takımın oyunundan da memnunum. Hele ki Eskişehirspor- Fenerbahçe, Beşiktaş - Diyarbakır maçlarını izledikten sonra... Biraz iddialı olacak ama bu seneki en büyük rakimiz kendimizdir bence. Sağlıklı ruh haliyle mücadele edersek bu ligde kazanamayacağımız maç yok. Tabi diğer faktörler de futbolun içinde var.
Bol örnekli bir yazı oldu. Son olarak " Baros çabuk iyileş" demek istiyorum. Baros'a kaçırdığı gollerden laf edenler şimdi görmüşlerdir takımın vazgeçilmezi olduğunu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder