31 Aralık 2013 Salı

Schumi



F1'i sevme sebebimiz... 

Dayan be oğlum!

31 Ocak 2013 Perşembe

David "The Professional" Beckham !

Manchester United (1993-2003)
Preston North End (1995-kiralık)
Real Madrid (2003-2007)
Los Angeles Galaxy (2007-2012)
Milan (2009-kiralık)
Milan (2010-kiralık)
Paris Saint Germain (2013-?)

bazı oyuncular ne yaşlanır, ne de heyecanı biter. 
David Beckham da onlardan biri.

Didier Drogba & Wesley Sneijder


Bu transferler tutar tutmaz orasını bilemem de; bu görseli bloga koyayım, büyüyünce torunlara anlatırız.

25 Kasım 2012 Pazar

O An #32 | Felipe Melo


Bu anı buraya taşımadan olmazdı. Ayrıca Taffarel'in arkadan taktik vermesi de unutulmazların arasına girmiştir.



15 Kasım 2012 Perşembe

Motto : Ultras! | Bir Ultras Hareketi!


Son yıllarda hızla yükselen Ultras hareketine bir destek daha geldi. Endüstriyel futbolun bir canavar gibi tüm dünyada hakim olması, Ultras mentalitesine sahip insanları içten içe hüzünlendirirken; diğer yandan bu duruma sessiz kalmayanlar da seslerini daha gür çıkarmaya başladılar. Tribünü ve Ultras'ı kendilerine yaşam felsefesi haline getirenler, günlük hayatlarında da bunu yaşamak ve yaşatmak için çeşitli yollara gittiler. Önce Türkiye'de bu alandaki ürün eksikliğini gidermeye çalıştılar. 



Yola ilk olarak t-shirtle çıktılar. Geçen sezon ülkemizde yasaklanan ve her tribüncünün sevdası olan "deplasman" temalı t-shirtü ürettiler. Cüzi sayılabilecek bir fiyatta ve sınırlı sayıda satış yapmaları Ultras felsefesi üzerinden kâr amacı gütmediklerini gösterir nitelikteydi. Bu konuda insanların duygularını sömürmek ve istismar etmek çok kolaydır ama bu yola gitmediler. Bu açıdan da ayrıca bir tebriği hak ediyorlar. 


T-shirt'ten sonra durmayıp bir de Türkçe olarak boyunluk; onlara göre de "Balaclava" adlı ürünü çıkarttılar. Kafayı tamamen saran, sadece göz ve alın kısmının açık olduğu ürün kış kreasyonunun ilk parçası. Daha da devamı gelecek ve Ultras severlerin beğenisine sunulacak.

Hayatta Motto'su Ultras olanların ilgiyle takip etmesi gereken bir site kesinlikle! Kredi kartı veya Paypal ile güvenle alışveriş yapabilirsiniz ve kargoları da oldukça hızlı.





2 Eylül 2012 Pazar

Galatasaray 3 - 2 Bursaspor | STSL 3. Hafta - İte Kaka


Twente karşısındaki 120 dakikalık mücadeleden sonra kimse Bursaspor'dan böyle bir direniş beklemiyordu herhalde. Öncelikle kendilerini tebrik etmek istiyorum bu karakterli oyunlarından dolayı. Galatasaray ve Fenerbahçe'yi deplasmanda bu şekilde mücadele edebilecek tek takım olduklarını düşünüyorum.

Galatasaray mücadeleye geçen haftaki 11inden sadece sakat Ujfaluji - Dany değişikliği ile başladı. Oyun ilk 20 dakikada neredeyse 30 - 40 metrede oynandı. Bu dakikalardan sonra Galatasaray baskısını arttırdı. Umut Bulut'un fırsatçılığı ile öne geçti. Golden sonra oyunun hakimiyeti tamamı ile Galatasaray'a geçti. Hatta o kadar ki o dakikalarda Bursaspor farklı bir topla bile oynayabilirdi. İkinci golün gelmemesi Bursaspor'un direncini arttıran önemli bir faktördü. İkinci yarının başında Bursaspor'un duran toptan golü maça eşitliği getirdi. Bu gol belki de Fatih Hoca için önümüzdeki maçların bir işareti. Çünkü sene başından beri yenen 3. ya da 4. duran top golü gördü Galatasaray kalesinde. Büyük ihtimalle Fatih Hoca bunu dikkate alıp geçen seneki gibi duran toplarda adam adamaya dönecektir.

Burak Yılmaz- Elmander, Ambrabat - Emre Çolak değişiklikleri Galatasaray'ın tekrar tempoyu yükseltmesini sağladı. Bu iki oyuncunun Bursaspor savunmasını zorlamaları ile maç 3-1'e geldi.Yine duran top golü Galatasaray adına maçı zora soksa da lig tarihindeki 1000. galibiyet geldi.



Biraz özele inip Hamit ve Elmander hakkında da bir iki şey yazmak istiyorum. Hamit şimdiden Selçuk Şahin muamelesi görmeye başladı. Bence bugün ilk yarıda gayet başarılıydı. İkinci yarıda yorgunlukla beraber oyundan iyice düştü arka arkaya pas hataları yapmaya başladı. Bu da taraftara iyice battı haliyle. Ama unutulmamalıdır ki bu adam geçen sene neredeyse hiç maç yapmadı. Önümüzdeki haftalarda kendine geleceğini düşünüyorum. Elmander'e gelecek olursak; o da sanırım formayı Burak'a bırakacak. Geçen seneki Fenerbahçe maçında yaşadığı sakatlıktan sonra kendisini bir türlü toparlayamadı. Baros da buna benzer bir hikayeye sahip aslında. O da Fener maçında sakatlanıp bir türlü kendisine gelememişti. Ben Elmander'in ilk 11'de olması gerektiğini düşünüyorum.

30 Ağustos 2012 Perşembe

Paralimpik 2012

Paralimpik oyunları dün yapılan yarışmalar ile başladı. Ülkemiz de bu oyunlara azımsanmayacak bir sayı olan 69 kişi ile katılıyor. Basınımızda yer almaması acı. Ben fırsat buldukça insanların ne tür zorluklarda yarıştığını göstermek için oyunlardan fotoğraflarla göstermeye çalışacağım.






28 Ağustos 2012 Salı

Beşiktaş 3-3 Galatasaray | STSL 2. Hafta - Terim'in Hamleleri


Federasyonun deplasman seyircisi yasağına rağmen Denizli'den çıktık yola derbiyi izlemek için. Çok da zor olmadı. Tek sorun maç içinde hiç bir tepki gösterememek oldu.

Maçtan önce konuştuğum Beşiktaşlılar takımlarında pek de ümitli değildi. Bu ilk yarı boyunca da devam etti. Hatta 1-0 önde olduklarında bile maçın 3-4 farklı biteceğini söylüyorlardı ki maçın havası da bunu gösteriyordu. Ama Beşiktaş öyle zamanlarda goller attı ki, bu durum da maçın havasını değiştirdi. Galatasaray ilk yarıda o kadar rahat top çevirdi ki öne geçirecek golü bulabilselerdi maç çok farklı boyutlara taşınabilirdi. Ama savunmanın geçen sene toplamında yaptığı hatalar bu maça sığdırılınca beraberlik kaçınılmaz oldu. 

Bu skorda Fatih Terim'in payı da büyüktü bana göre. Melo-Ambrabat / Hamit-Aydın değişiklikleri orta sahayı tamamen Beşiktaş'a verdirtti. Bu değişikliklerden sonra Selçuk'un da verimini düşürdü. Aynı durum geçtiğimiz hafta Kasımpaşa maçında da vardı. Halbuki bu orta sahayla bile takım rahatlıkla golü bulabilirdi. Yine geçen hafta olduğu gibi şans ile beraberlik golü geldi. Fatih Terim'in bu anlayışından bir an önce vazgeçmesi gerekiyor. 

Penaltı pozisyonuna gelince ; ilk başta ben de penaltı olduğunu düşünmüştüm. Hatta Burak düştüğünde irek hakemi izledim, hakem 3-4 saniye boyunca tepkisiz bekledi. Yardımcı hakemin uyarısı ile penaltı noktasına hareketlendi. Hakemin asıl şansızlığı pozisyonun ceza sahası dışında gerçekleşmiş olmasıydı bence. Yoksa o karambolde  düdüğün çalması çok da zor değildi.

Beşiktaş'a gelecek olursak; Ne yazık ki bu kadro yapısı ile üst sıralarda tutunması oldukça zor. Maçı çevirecek oyuncu sayısı oldukça az. Maçtaki ilk şutu da 35. dakika da geldi neredeyse orta sahadan. Sadece  Fernandes'in duran toplarına bel bağlamış durumdalar. 2. yarıdaki iyi oyunu da aldatmasın. Oyunu o duruma getiren Terim'in hamleleriydi.



21 Ağustos 2012 Salı

Galatasaray 2-1 Kasımpaşaspor | STSL 1. Hafta - Emre Çolak'ın Maçı


Fatih Hoca'nın da maçtan sonra basın toplantısında dediği gibi Gaziantep'teki saldırı için yazıklar olsun diyerek başlamak istiyorum yazıma. Maalesef ülke bir keşmekeşin içine girmek üzere hatta girdi de diyebiliriz. Sonumuz hayrola...

Maça geçecek olursak Galatasaray geçen seneki oturmuş düzeniyle başladı karşılaşmaya. Sakat Semih'in yerine Dany, Melo'nun yerine Hamit, Engin'in yerine Aydın, Necati'nin yerine de Umut farkıyla...Kasımpaşa ise yaptığı flaş transferlerle tam bir kapalı kutuydu. Uche, Djalma, Isaksson, Ernst gayet kaliteli oyuncular. Bunların yanında bu maçta eskilerden Dimitrov'u da görmek isterdim şahsen. Maç karşılıklı ataklarla başlarken Kasımpaşa daha etkili gözüktü. Bunda Hamit'in yerini yadırgayıp ilk 5 dakika içinde 3 net pas hatasının ve Ernst'in Selçuk'u kilitlemesinin rolü büyük. Bir ara sadece Selçuk Ernst ikilisini izledim orta sahada. Selçuk nereye giderse Ernst peşinde gölge gibi takip ediyordu. Geçen sene ilk haftada olduğu gibi bu da bir mesajdı belki de Fatih Hoca için. O da bu durumu erken farkedip Emre'yi ortaya, Hamit'i sağ açığa, Aydın'ı da sola çekip ilk hamlesini yaptı ve gayet de başarılı oldu. Bu andan sonra da oyun hakimiyeti tamamı ile Galatasaray'a geçti. Özellikle Emre'nin orta sahaya hareketlilik getirmesi, Hamit'in sağ açıkta kendini bulması golü de getirdi. Devre sonunda 2. gol de gelebilirdi ama olmadı.

Emre'ye ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bence dün akşam en iyi oyununu oynadı. Bilmiyorum dikkatinizi çekti mi ama bu çocuk artık yere düşmüyor. Aslında bu tüm takım için geçerli...Kendi etrafında dönmeleri, çalımları, çabukluğu ve özgüveni...Bana Emre B.'nun 18-19 yaşlarını hatırlattı açıkçası. Umarım sonu benzemez.

2. yarıda da devre sonundaki tablo vardı. Ama geçen seneki durum aynen devam ediyordu. Baskı kurmuşken gol atamama...Hazır böyle bir ortam hazırlanmışken Kasımpaşa'nın golü bulmaması da sürpriz olurdu. 1-1 'den sonra Kasımpaşa 2. golü de bulabilirdi. Fatih Hoca'nın yaptığı Sercan-Melo/Hamit-Elmander değişikleri de bana göre takımı oyundan düşürdü. Tabi Elmander'in çıkması tamamen yabancı kontenjanı ile ilgiliydi ama bence Elmander gibi hücum gücü yerine Eboue çıkan oyuncu olmalıydı. Neyse ki sahneye yine Emre Umut ikilisi çıktı ve Galatasaray'ı ipten aldı diyebiliriz.

Bence 3 puandan daha bu maçta Fatih Terim tarafından alınacak mesajlar daha önemli. O gerekeni almıştır zaten. Kasımpaşa da ideal 11'ini bulabilirse bu ligde çok iyi işler çıkarır.

19 Ağustos 2012 Pazar

Sanica Boru Elazığspor 1-1 Fenerbahçe | STSL 1. Hafta


Spartak Moskova maçı öncesi Fenerbahçe açısından ligin ilk haftası kötü bir sonuçla noktalandı. Elazığspor ise yeni çıktığı lige kırmızı karta kadar gösterdiği derli toplu oyunuyla göz doldu diyebiliriz.

Aslında ilk 11'e baktığımızda Fenerbahçe hücum ağırlıklı bir kadro ile çıkmıştı maça. Hücum hattı Alex-Kuyt-Sow-Stoch ile orta saha arasındaki bağlantı  kopuk olunca pozisyon üretilemedi. Düşünmeden sadece Caner'in 7-8 top doldurduğunu hatırlayabiliyorum. 15. dakikadan sonra da orta saha hakimiyeti tamamiyle Elazığspor'a geçti diyebiliriz rahatlıkla. İlk yarı da bu şekilde Elazığspor'un kontrolünde  sonuçlandı.

2. yarının başında Herve Tum'un şık golü oldukça iyiydi. Baroni/Topal, Orhan/Topuz değişikleri de Fenerbahçe adına birşeyleri değiştermezken 65. dk da Kuyt'un şık golü ve Elazığspor'un 10 kişi kalması rüzgarı tersine çevirdi. Rakibin de iyice sahasına çekilmesi ve Krasic'in de oyuna girmesi  ile hücumda inanılmaz bir Fenerbahçe izlemeye başladık. Fakat o da golün gelmesine yetmedi.

Son olarak benim görüşüm Kuyt bu lige oldukça fazla. Krasic için henüz birşey diyemiyorum.


Related Posts with Thumbnails