30 Eylül 2009 Çarşamba

Şampiyonlar Ligi 2.Hafta #1


  • Şampiyonlar Ligi'nde 2.haftanın ilk günü geride kaldı. Günün ilk maçında Inter deplasmanda Rubin Kazan ile berabere kaldı ve grup liderliği için Barca'nın eline koz vermiş oldu. Barca ise Kiev'i sadece 2-0 geçince bahisseverleri kızdırdı.
  • Günün diğer ilginç sonucunda ise Liverpool, deplasman Fiorentina'ya 2-0 kaybetti. Floransa'da Jovetiç parlamaya devam ediyor.
  • Serdar Taşçı'nın golüyle öne geçen Stuttgart, Unirea deplasmanında 2 puan bıraktı. İstikrarsızlık devam ediyor.
  • Sevilla ve Lyon 4'er gol atarak gecenin en rahat takımları oldu.
  • Arsenal bildiğimiz Arsenal. Ne yapıp edip evlerinde galip geliyorlar. Çocuklar harika.
  • Star TV bu maçlardan hiç birini vermedi. İçine ettiler bu sene televizyon yayıncılığının.

Arsenal2 - 0Olympiakos Piraeus
Rubin Kazan1 - 1Inter Milan
AZ Alkmaar1 - 1Standard Liege
Unirea Urziceni1 - 1Stuttgart
Barcelona2 - 0Dynamo Kyiv
Rangers1 - 4Sevilla
Fiorentina2 - 0Liverpool
Debrecen0 - 4Lyon

29 Eylül 2009 Salı

Bülent Korkmaz Bakü'de!


Bülent Korkmaz artık Azerbaycan Ligi'nde teknik direktörlük kariyerine devam edecek. Umarım o kulüpte kendini yeterince geliştirebilir ve birgün Türkiye'ye dönebilir. Daha 6 ay önce Galatasaray ile fırtına estirip hem UEFA hem ligde ilerlerken, Lincoln ile yaşadığı anlaşmazlıklar sebebiyle takımda sorunlar yaşanmıştı ve Galatasaray düşüşe geçmişti. Şimdi Lincoln herhangi bir kulüpte futbol oynamıyor. Cesur Bülent Korkmaz ise Azerbaycan liginin 10.sırasındaki Bakü takımının başında. Hayat işte...


olmasaydı sonumuz böyle...

28 Eylül 2009 Pazartesi

Galatasaray 1-1 Eskişehirspor |


iyi oynadığımız bir ilk yarı, rakibi mahkum ettiğimiz son 35 dakika... böyle bir maçtan puan kaybıyla ayrılmak üzüntü verici. bugün aslında nasıl durdurulacağımızı da görmüş olduk. eskişehirspor önde basarak mükemmel bir şekilde uyguladı alan savunmasını ve neredeyse hiç açık vermedi. bu durumda rijkaard'ın devreye girmesini bekledim ama o da sessiz kaldı. böyle olunca geçen hafta kasımpaşaspor maçında gördüğümüz sabrı bu maç da göremedik.

sene başından beri söylediğim birşey var. o da bu sistemdeki en önemli mevkinin ortasahadaki 2li olduğu. ayhan'ın sakatlığından beri burada hücum yönünde bir sıkıntı yaşadığımız gerçek. aslında mustafa sarp ayhan'ın görevini arada sırada gerçekleştiriyor ama bu özelliğinin devamlılığı yok maalesef.bunu bugün de gördük. ilk yarıda oldukça aktif bir mustafa sarp. ikinci yarı ise hücum da adını hiç duymadığımız bir mustafa sarp. gerçi eskişehirspor'un oyun anlayışı da buna izin vermedi bugün.

bu sene takım mümkün olduğunca ayağa top yapmaya çalışıyor. leo franco'dan başlayıp en uç noktaya kadar seri paslarla çıkılıyor. bugün aksadığımız yönlerden biri de buydu. sabri'nin pas oranının oldukça düşük olması, rakip hüm oyuncularının ilerde basması bunu engelleyen nedenlerdi. bu yüzden sıkça uzun pasa başvurduk hatta son 15 dakika iyice doldur-boşalta döndük. bunda skorun getirdiği bir paniğin de nedeni vardı. puan kaybı elbette yaşanacaktı ama bunun kadıköyden önce olması beni biraz hayal kırıklığına uğrattı.

bu arada eskişehirspor'u da kutlamak gerekir. rıza hoca sahaya müthiş bir cesaretle 4 forvetle çıktı ve oyunu asla çirkinleştirmeden oynadılar, bulundukların yerin tesadüf olmadığı gösterdiler.

27 Eylül 2009 Pazar

Alpaslan Dikmen!


Her güzel insanın olduğu gibi, onun da değeri hayatını kaybedince anlaşıldı. Şimdiki duruma bakıyoruz da, gerçekten çok büyük insanmış rahmetli. Gitti gideli çok şey değişti. Her ölümde olduğu gibi, onun ölümü de erken oldu. Ruhun şad olsun Alpaslan abi, Allah rahmet eylesin..


"Sen esas alemi seçtiğinden beri, biz o saniyede bittiğimizden beri; dünya bildiğin dünya..dönüp duruyor işte..uzun uzun konuşuruz birgün.."

25 Eylül 2009 Cuma

Haftanın Takımı | Galatasaray



UEFA haftanın takımı olarak Galatasaray'ı seçmiş ve şu sözlere yer vermiş:


Team: Galatasaray AŞ
Hats off to Frank Rijkaard's Galatasaray who are enjoying their best ever start to a domestic campaign having won all six of their Süper Lig games and averaging 3.16 goals per match. While the leaders have raced out of the blocks, the story is rather different at champions and Istanbul rivals Beşiktaş JK, who have scored just three goals in their six games and have not found the net in 372 minutes.


Ben böyle birşey yaptıklarını daha önce hiç duymamıştım. Bunu da Galatasaray sayesinde öğrendik. Diğer sonuçları da burada bulabilirsiniz.

24 Eylül 2009 Perşembe

Bir İfade Biçimi : Pankart! #6


Sadece A.S Roma


Galatasaray-Lazio Şampiyonlar Ligi maçından..

"Minnettarım"

Emre Aşık’a çok minnettarım diyebilirim çünkü kendisi yaş olarak diğer arkadaşlarından büyük fakat gençlere çok yardımcı oluyor. Özellikle antrenmanlarda genç arkadaşlarına çok yardımcı oluyor ve iyi de örnek oluyor. Onun haricinde bu tip futbolcuları, hem kariyer olarak iyi hem de tecrübe olarak soyunma odanızda bulundurmanızın diğer oyuncularınızı motive etmesi ve yardımcı olması yönünde çok önemlidir. Emre Aşık’da bugüne kadar bunları çok iyi yaptı. Bizi hiç utandırmadı. Kendisi çok önemli bir profosyonel. Bugüne kadar çok iyi performans gösterdi, gösterecek de.

Frank Rijkaard

GS TV röportajında, Emre Aşık ile ilgili düşüncelerini açıklarken..

23 Eylül 2009 Çarşamba

Serie A #4.Hafta


  • Serie A'da 4.hafta geride kalırken, Genoa ve Juventus hiç puan kaybetmeden yoluna devam eden son 2takım oldu. Ama haftaya bu durum bozulacak ve en az bir takım puan kaybedecek.
  • Juventus Livorno'yu 2-0 mağlup etti. Del Piero, Diego ve Felipe Melo'dan yoksun olan Juve maçın genelinde oyuna hakim olsa da, Livorno'nun nadir atakları tehlike yarattı. Buffon'un kurtarışları maçın kötü gidişatını önledi. Kayıpsız devam ediyorlar.
  • Cumartesi oynanan diğer maçta ise, Napoli evinde, eski gücünden uzak görünen Udinese ile golsüz berabere kaldı.
  • Milan baştan sona üstün götürdüğü Bologna maçını, anca Seedorf'un kişisel çabasıyla 75.dakikada attığı golle kazandı. Gol yollarındaki problemi çok büyük Milan'ın.
  • Ligin yeni ekibi Bari, evinde Atalanta'yı 4-1 ile geçerken, Atalanta 4.hafta sonunda Serie A'daki tek puansız takım oldu.
  • İnter, 2.yarısına 1-0 mağlup girdiği Cagliari deplasmanından, Milito'nun 5dakikada attığı 2 gol ile 3 puanı kazandı ve takibini sürdürdü. Maçta Mourinho tribüne gönderildi. Milito, Genoa'da kaldığı yerden devam ediyor gollerine. Kariyer hikayesi müthiş. Ayrı bir post gerekir.
  • Lazio, Catania deplasmanında 1-1 berabere kalırken; Parma, Wolfsburg'dan transferi Zaccardo'nun golü ile Palermo'yu 1-0 mağlup etti.
  • Geçen hafta ligin flaş takımı olacak dediğim Genoa, sağolsun beni hemen yanılttı ve Chievo deplasmanında ilk mağlubiyetini aldı. Hafta içindeki Avrupa kupası maçının yorgunluğunu hissetmiş sanırsam.
  • Sampdoria evinde Siena'yı 4-1 mağlup etti ve bugün Artemio Franchi'ye lig lideri olarak çıkacaklar. 4te 4 ile başladılar sezona.
  • Haftanın maçında ise, yorgun Fiorentina, Roma deplasmanına çıktı. Herkesin ortada geçmesini beklediği maçta Roma ezici bir üstünlük sağladı. Fiorentina mı kötüydü yoksa, Ranieri'nin gelişinden midir bilinmez, Roma harika oynadı. Totti 2gol ve 1asist ile yıldızlaştı. Maçın özeti ile sizlerleyiz.



22 Eylül 2009 Salı

İyi ki Doğdun! #1

Geçen sene yazın bu girişi, resmi sitede görünce inanamamış, içimizde biraz tereddüt de olsa sevinçten uçmuştuk. O günden bu yana, bu adam bizi hala heyecanlandırmaya devam ediyor. Hala Galatasaray'da oynadığına inanamıyorum bazen. Profesyonelliğin sözlük anlamı Harry "the Oz Wizard" Kewell, iyi ki doğdun!


his name is Harry Kewell, Kewell from Galatasaray...

Kasımpaşa 1-3 Galatasaray | 3'er 3'er


Televizyonun karşısına geçtiğimde dakikalar 9 u gösteriyordu ve bir pozisyonun tekrarı vardı. İzleyince oh yine golle başlıyoruz dedim. Hakemin düdüğü "çalamadığını" öğrenince de hayal kırıklığına uğradım. Eminim futbolcular da uğramıştır. Doğrusunu söylemek gerekirse o dakikadan sonra da takımdan pek birşey beklemedim. Çünkü akılları hep o pozisyon da olacaktı ve ilk yarı boyunca da öyle olduğunu düşünüyorum. Artı Kasımpaşalı oyuncalara da özgüven geldi. İlk yarı boyunca turbo motoru takmış gibi koştular.  İkinci yarı pillerinin biteceği belliydi.

Takımın performansına geçecek olursak; Kasımpaşalıların baskısı ilk yarı boyunca işe yaradı. Top yapmamıza pek izin vermediler. Araya atılan toplarla da etkili ataklar geliştirmeye çalıştılar. İlk yarı bana Ankaraspor maçını hatırlattı. Ne tesadüftür ki Elano o maçta da ilk 11 başlamıştı ve oldukça etkisiz olmuştu. Aynı şeyleri bugün de gördük. Umarım biraz daha zamana ihtiyacı vardır. Elano rotasyona girince Rijkaard bugün Keita'nın yerine Kewell'ı tercih etti. O da sol taraftaki verimliliğini gösteremeyince pozisyon kısırlığı yaşadık. Neyse ki hoca bunu gördü ve devre arasında yaptığı değişiklerle oyunun şeklini değiştirdi. Sonradan giren Keita'nın 2 asisti ve Nonda'nın 3 golü ayrı bir güzellik kattı. Sonuç olarak kayıpsız bir şekilde ilerliyoruz. Bu sezon gösterdi ki takım kazanmak istesin yeter. Bir şekilde sonuca gidiyoruz.

Dip Not: 120 Liraya Kasımpaşa maç bileti, İlker Meral'den futbol hakem olmaz...

21 Eylül 2009 Pazartesi

Yeni Cantona Bellamy



maçtan sonra sahaya giren bir MANU taraftarını böyle yere sermiş Bellamy. Tahrik olduğu kesin. Hocası Mark Hughes 'ın açıklaması da doğru ve ilginç aslında:

" O seyircinin sahada ne işi var"

20 Eylül 2009 Pazar

İyi Bayramlar!


Tüm okuyucuların, izleyicilerin, blog aleminin, "güzel oyun" taraftarının ve İslam aleminin Ramazan bayramı kutlu olsun. Birlikte nice bayramlara inşallah!

19 Eylül 2009 Cumartesi

O An #11


16 yıl önce bugün Del Piero kariyerinin ilk Juventus golünü attı. Reggina'ya karşı oynanan maça yedek başlayan ADP, maç 3-0 iken Ravanelli'nin yerine girdi. O an henüz 19 yaşındaydı. Takımının 4. golünü attı ve maç 4-0 sona erdi. Bir efsane 16 sene önce bugün başlamış oldu. O golün arkasından tam 261 tane(49 tanesi frikik olmak üzere) daha gol attı Juvenus adına. Şimdilik...

Bogdan



bir takım bu kadar yönetilemez. mola alman için ya da savunmayı değiştirmek için 20 sayıdan geriye mi düşmemiz gerekiyor! yetti artık basketbolumuzu sabote ettiğin. yürü git ülkerini çalıştır sadece!

18 Eylül 2009 Cuma

Panathinaikos 1-3 Galatasaray


Yunan takımını yenmenin verdiği zevkin yanında, bu sezonki 12. resmi maçımızda 10.galibiyeti görmek güzel. Çok erken havaya girmek de istemiyorum ama sanırım bu sene bazı şeyler iyi gidiyor. Rotasyon kelimesi çok sıcak gelmeye başladı.

Tribünde Türk Bayrağını parçalayan o yunan bunun çocuğuna gelsin bu galibiyet! Gate13 sempatizanları izlemiştir umarım maçı.

not: foto, Tribün dergiden çalıntıdır.

17 Eylül 2009 Perşembe

Şampiyonlar Ligi 1.Hafta #2


Şampiyonlar liginde günün maçında Inter ve Barca karşı karşıya geldi. Bir nevi Eto'o-Barca ya da İbrahimovic-Inter de diyebilirz ama Eto'o-Ibra yakışıksız olur. İkisi çok karşılaştırıldı, çok değerlendirildi ama hiç bir zaman bir rekabet içinde olmadılar. Bugünde sahaya 9 numaralı formalarıyla çıktılar. Geçen sezon birlikte oynadıkları defans oyuncularına karşı başka forma altında hücum yapmaları bize keyifli anlar yaşattı. Ama iki oyuncunun da bir türlü istediklerini yapamamaları sonucu maçta gol olmadı.




Karşılaşmanın ilk yarısında Inter biraz daha atak görünse de Barca 2.yarı sazı aldı eline son düdüğe kadar da bırakmadı. Inter'e topu göstermedi. Giuseppe Meazza stadında yüzde 65lik topla oynama yüzdesine sahip oldu. Gol atamıyorsam gol de yemeyeyim felsefesiyle oynayan Inter, 2.yarın kendi yarı sahasına hapsolup kontraataklarla golü bulmaya çalıştı ama nafile. Mourinho da Hiddink gibi anca ceza sahasının önünde durdurabildi Barca'yı. Daha da iyisini yapabilen olmadı zaten bu zamana kadar. Sert oyunlarıyla Messi'yi sindirip Ibra'ya giden pas bağlantılarını kesmeye çalıştılar. Başarılı da oldular aslında. Bir nevi Catenaccio uyguladılar. Lucio ve Samuel uyumu da müthişti. Ama en fazla 1 puan alabildiler. Barca'ya karşı büyük başarı. Ama CampNou'da kadroda Iniesta da olacak. 3 Mayısta ki R.Madrid maçından sonra da söylediğim gibi ; bu dünyada onları alt edebilecek bir takım yok hala!

Günün diğer maçlarında ise şu skorlar alındı;

Liverpool1 - 0Debrecen
Lyon1 - 0Fiorentina
Dynamo Kyiv3 - 1Rubin Kazan
Stuttgart1 - 1Rangers
Sevilla2 - 0Unirea Urziceni
Olympiakos Piraeus1 - 0AZ Alkmaar
Standard Liege2 - 3Arsenal

16 Eylül 2009 Çarşamba

Reklamsızlar




Dün geceki maçlarına Milan ve Real Madrid reklamsız formalarla çıktılar. R.Madrid İsviçre'de, Milan ise Fransa'daydı. Kendi ülkelerinde rahatça bwin yazılı formalarını giyen bu 2 takım dün düz formalarıyla sahadaydılar. Çok da güzel olmuş böyle o ayrı. Sebebine gelince, Fransa ve İsviçre hükümetleri, bahis reklamına izin vermiyor. Fransa takımlarının formalarında 4-5 farklı reklam var ama hiç biri bahis içerikli değil. Milan ve Madrid'de bu ülkelerin sınırları içerisine girince bu kurallar onlar için de geçerli oluyor. Tıpkı Ferrari'nin İstanbul GP'ye gelince Marlboro reklamını kapatması gibi.

Şampiyonlar Ligi 1.Hafta



Nihayet Şampiyonlar Ligi'ne kavuştuk. Her ne kadar grup maçları sıkıcı olsa da reklamların ve seremonideki marşın etkisi insanı bir havaya sokuyor. Güzel futbol başladı, iyi olan kazansın..

Juventus lige evinde oynadığı Bordeaux maçıyla başladı. Herkes Fransa şampiyonuna karşı rahat bir galibiyet beklerken, beklenen olmadı ve 1-1 sona erdi karşılaşma. Diego ve Del Piero'suz kazanmakta zorlanıyor Juve.

İnönü'deki maçta Manu ile Bjk karşı karşıya geldi. Manu hafta sonundaki City maçını düşünerek rölantide bir oyun sergiledi, kasmadan tek golle galip çıktı İstanbul'dan. Bjk ise bu kadar soğuk bir Manu'yu bir daha bulamaz. Mustafa Denizli 7.Şampiyonlar Ligi karşılaşmasından da mağlubiyetle ayrıldı.

Beşiktaşın grubundaki diğer maçta ise Wolfsburg, bir kaç gün önce göreve gelen Juan de Ramos'un takımı CSKA Moskova'yı 3-1mağlup etti. Goller Grafite'den.

Bayern, İsrail deplasmanında 2.yarıdaki bulduğu 3 golle galip geldi. A.Madrid istikrarlı kötü gidişini sürdürdü ve kendi evinde Apoel'le puanları paylaştı. Chelsea, Porto'yu Anelka'nın tek golüyle geçti.



Real Madrid, Zürih'i deplasmanda gole boğdu. Maç ezici üstünlükle bitmiş gibi görünse de 3-0dan sonra 3-2'ye gelen skor, Madrid'i 90.dakikaya kadar rahatsız etti. C.Ronaldo 2 golle başladı lige. Foto Zürih'te yaşayan arkadaşım Yoşi'den.

Milan, nihayet kendine geldi. Beklentileri tersine çıkardılar ve yaşlı ama "SuperPippo" Inzaghi'nin 2 golüyle Marsilya'yı deplasmanda mağlup ettiler. Yıllardır ne varsa yaşlılarda var felsefesiyle hareket eden Milan bunu bir kez daha doğruladı. Pato toy biraz daha.

15 Eylül 2009 Salı

Ankaraspor Düşürüldü...

ve beklenen oldu. pfdk ankaraspor'u düşürme kararı aldı. yemediğiniz bir tek ankaraspor kalmıştı onu da bitirdiniz...!

Kasımpaşa Noluyo?


Türk futbol tarihinin en pahalı deplasman tribünü bileti ne ASY'de, ne Kadıköy'de, ne de İnönü'de. Denizli'nin 100TL'lik bu rekorunu 20 TL daha geliştirerek eline geçiren Kasımpaşa kırılması güç bir rekora sahip oldu. Maçın dakikasını 1.33 TL'ye izleyecek bir taraftar var mı bilmiyorum. iddaa bu maç için "seyircisiz" ibaresi koysun artık!

Yanılmıyorsam bundan 3 sene önce de Galatasaray Basket takımının ölüm kalım maçı olan Banvit deplasmanında da aynı fiyat uygulanmıştı. Sonucunda maça taraftar gidememiş ve Galatasaray maçı kaybedip 2.lig play-offlarına kalmıştı. Bu maçı hatırlayan,bilen biri söylerse sevinirim

Sırbistan 64-69 Türkiye | 5'te 5

  • sahadaki mücadele görülmeye değerdi. 
  • bu galibiyetle ilk 2 sırayı garantiledik.
  • hidayet'in biran önce kendine gelmesi lazım. son 2 maçtaki şut performansı mehmet okur'un 2006'daki durumunu hatırlatıyor.
  • eh be ömer aşık shaquille o'neal mısın...
  • bodiroga'sız sırpların madalya şansı çok az :)
  • semih'in performansı gün geçtikçe artıyor ama bu sefer oğuz'u kullanamıyoruz.
  • bu sefer sinan'ı kenarda unuttu hoca.
  • kerem gibi bir oyun kurucuya yıllardır gerçekten çok ihtiyacımız varmış . ender'e çok şey öğrettiği kesin.
  • slovenya maçı çok daha zor geçecek. takım yorgun. slovenler sırplar gibi boş şutları kaçırmazlar.

14 Eylül 2009 Pazartesi

Serie A #3.Hafta


  • Serie A'da 3.hafta geri kaldı. Genoa, Juventus ve Sampdoria yoluna kayıpsız devam eden takımlar oldu.
  • Haftanın maçında Juventus Lazio'yu Roma'da 2-0 mağlup etti.
  • Milan ise ADS'nin kankası Livorno'ya deplasmanda 2 puan bıraktı ve kötü gidişini sürdürdü.
  • İnter biraz zorlandığı maçta, Parma'yı 2-0 mağlup etti. Eto'o nun golü Barca'ya mesaj verir gibiydi.
  • Fiorentina, Artemio Franchi'de Cagliari'yi Gilardino'nun tek golüyle mağlup etti.
  • Bu senenin flaş ekibi olacağına inandığım Genoa beni yanıltmadı ve Napoli'yi 4-1 ile çok rahat geçti. Crespo bu maçta golle buluştu.
  • Roma, Siena'yı Ranieri'nin hatrına 2-1 yendi ve sezonun ilk 3 puanını aldı.
  • Ligin ilk haftalarında, diğer liglere nazaran henüz bir şekillenme oluşmadı. 5.haftanın sonunda detaylı bir analiz ligin gidişatını gösterecektir diye tahmin ediyorum.


13 Eylül 2009 Pazar

Rui Costa ve El-Nino


portekiz sahillerinden ya da fiorentina günlerinden bir foto olsa gerek. ben sadece rui costa ve nuno gomez'i çıkarabilim.

Lazio 0-2 Juventus #Maç Özeti



Juventus, Lazio deplasmanından da 3 puan çıkararak lige 3te3 ile başladı. Diego ilk yarının sonlarında sakatlandı ve yerini Giovinco'ya bıraktı. Diego'suz da kazanabilmek önemli. Brezilyalı oyuncunun salı günü oynanacak Bordeaux maçına yetişmesi zor görünüyor. Ayrıca bugün forvette Amauri'nin yanında Trezeguet başladı ve ilk maçında golünü attı. Del Piero 18e giremezken, Cannavaro yedekler arasındaydı. Ferrara arkadaşlarını oynatmıyor adeta. Ne güzel. Burda olsa çoktan kıyamet kopmuştu. Goller yeni transfer Caceres ve Trezeguet'ten geldi. Şimdi RAI'nin CatenaccioBlog için hazırladığı maçın özetine geçiyoruz.


#10 Metin Oktay




Çok okuduk, çok duyduk onu. Belki yetişemedik ama onun aşkına biz de yakalandık, hastalığına biz de tutulduk. Galatasaray'ın 104 yıllık tarihindeki "en büyük" futbolcusu oldu. Gören, görmeyen herkesi kendine aşık etti. Gerek sözleri, gerek Galatasaray duruşuyla, gerek insanlığı ve gerekse kaptanlığıyla. Onu da trafik terörüne kurban verdik 18 sene önce. Sevenlerini tek üzdüğü gündü. Şimdi milyonlar hala onu söylüyor, tribünler hala onun adını bağırıyor. Galatasaray'ın efsanesi, simgesi haline geldi. Parçalı formanın adı "Metin Oktay" forması oldu. Tesislere, okullara, sokaklara onun adı verildi. Hiç bir zaman unutulmadı. Sadece vefat yıldönümlerinde hatırlananlar gibi de olmadı. Her zaman ama her zaman bir Galatasaray sembolü olarak bilindi ve öyle de kalacak!

Ne yazsak ne söylesek anlamsız. Onu gören ve bilen Cemal Süreyya'nın kaleminden okuyalım bir de Taçsız Kral'ı..
Metin’de bütün bu büyük futbolcuların yanında kendisini daha büyük gösteren bir şey var. Nedir bu acaba? Teknik mi, beden gücü mü, sezgi mi? Bütün bunlar birleşmiş onda. Ama aynı özellikleri başka futbolcularda kolayca seçiyoruz. Sanırım asıl niteliği topla buluşması. İcatçıdır bu konuda. Sevecendir. Şemsiyesini ne mi yaptı? Fenerbahçe’ye attığı çok ünlü bir gol vardır. “Uçan Manda” olarak anılan Özcan’ın beklediği kalenin ağlarını yırttı. Ayıp olmasın diye ve rakip takıma bir cemile olarak şemsiyesiyle örttü orayı. Şemsiye’nin bugün hâlâ orda olduğu söylenir.

Bu da onun için yazdığı bir şiir. Müthiş!

Sizin hiç babanız öldü mü
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar, aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu, kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı, yuvarlak
Şöylelemesine maviydi, kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden hiç ummazdım bunu, kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı.



02/02/1936 - ∞

Galatasaray 3-0 Beşiktaş


Galatasaray için 45-65. dk lar arası hariç oldukça rahat bir maç oynandı bugün. böyle olmasında mustafa denizli'nin payı oldukça fazlaydı. ilk 11deki seçimleri ve devre arasındaki oyuncu değişiklikleri oyunun bu şekle bürünmesine sebep oldu.

maçın başındaki gol, takımın geriye yaslanmasına sebep oldu psikolojik olarak. oyunun hakimi Beşiktaş gibi gözükse de ilk yarıda oyunun hakimi tamamen Galatasaray'dı. ileri uçtaki nihat ve yusuf'un etkisiz oluşu pozisyon üretememesine neden oldu. serdar özkan kaçırdığı pozisyonlara rağmen Beşiktaş adına günün en etkili ismiydi.

bugünkü galibiyete rağmen işlerin 2 maçtır pek yolunda gitmediği açık. bunda en önemli etken bence Ayhan'ın görevini Topal'ın tam olarak yapamıyışıdır. Ayhan'ın kesicilik görevi dışında orta sahayla hücum hattını bağlıyordu. Mehmet Topal 2 maçtır henüz bunu başaramadı. Mustafa Sarp da bu özellik zaten pek yok. bir de ileri uçtaki 4lü bu 2liye yardım etmeyince orta sahada çok büyük boşluklar göze çarpıyor. dolayısıyla rakip ceza sahasının önüne kadar rahatlıkla gelebiliyor.

dikkatimi çeken başka bir nokta ise sabri'nin performansı. sabri savunma özelliklerinde gün geçtikçe üstüne koyan bir oyun koyuyor. sağ bekte uğur'u görmeyi isterim ama sabri böyle oynayacaksa eğer uğur iyi bir yedek olabilir ancak.


11 Eylül 2009 Cuma

Catenaccio @ Twitter


Blogger.com yetmedi artık twitter'a sardık. Açılmak gerektiğini düşündük. Eylemlerimiz devam edecek. Hele şu twitter neymiş bi görelim.

CatenaccioBlog

Metin Oktay Koleksiyonu

Galatasaray Store'u son günlerde öve öve bitiremiyoruz. Bu sefer karşımıza Taçsız Kral'ın ölüm yıldönümüne ithafen hazırladıkları Metin Oktay temalı ürünlerle çıktılar. Uzun kollu tshirt ve atkı satışa çıkacak olan ürünler. Anma bandı ise 11-12 Eylül tarihlerinde İstanbul'daki GS Store'lardan 25 tl ve üstü alışveriş yapanlara hediye edilecek. Metin Oktay atkısı kaçmaz. Henüz GS Store'un sitesine çıkmamış ürünler.

***

***


Editasyon: Ürünler satışta..

10 Eylül 2009 Perşembe

Şimdi Nerede # 1


basınımız için transfer döneminin yıldızıdır mohammed kallon gallardo ile. bu sene gündeme gelmeyince acaba nerede diye düşündürdü. 2000li yılların başında inter ile yıldızı parladı. benim dikkatimi çeken noktası ise forvet olmasına rağmen giydiği 3 numaralı formasıydı. işte bu yüzden de sempatimi kazanmıştı. PES serilerinde inter ile oynarken vazgeçilmez oyuncumdu zamanında. inter'den sonra monaco'da oynadığını duymuştum duymuştum en son. monaco'daki performansı da inter'dekine benziyor. daha sonra kısa süreliğine aek' da oynamış. geçen sene de paranın dibine vurmaya birleşik arap emirliklerine gitmiş al-shabab'a. bu sezon nerede oynadığını bulamadım. muhtemel basınımız da bulamadığı için gündeme getiremedi.

9 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye 87-69 Polonya



basketbolda kaç turnuvadır nasıl başlarsak öyle gidiyoruz. yanılmıyorsam son 3 turnuvadır da litvanya'yla başladık.

turnuvanın 3. gününde ev sahibi polonya'ya karşı yine oldukça iyi mücadele ettik. diğer maçlara nazaran bu sefer pota altında ömer aşık'ı pota altında kullanarak başladık. hidayet ve kerem iyi beslediler ömer'i. ömer'in 5 dk içindeki 10 sayısıyla farkı belli bir seviyeye çekmeye başardık. önceki maçlardaki disiplini koruyunca 6 sayının altına da düşürmedik.

beni en çok korkutan isimler lampe ve logan'dı polonya'da. iyileşen ömer onan logan'ı savunmada çok iyi kilitledi. ben sadece 1 saha içi basketini hatırlıyorum. lampe de henüz ilk periyotta faul problemine girdi. fakat 3. çeyrek de tek başına devreye girerek farkı düşüren isim oldu. o anda yine sahneye ender çıktı. takımı bir basamak üst seviyeye çekti. maçın sokuna kadar da öyle sürdü.

bugün ilk defa tam kadro sahaya çıktık. ömer onan baya uzun süre aldı. dün çok fazla yorulan bekir yarangüme bugün dinlenme fırsatı buldu. diğer bir önemli nokta semih'in kendine gelmesi oldu heralde. bir ara ağzım açık izledim semih'i. umarım devamını getirir. hidayet de uzun süre sonra "Mr. 4th Quarter" olduğunu gösterdi. hele ki nba 3lük mesafeinden bile daha geriden attığı şut mükemmeldi. 3G reklamındaki şutları gerçek miydi diye düşünmeden edemedim.

şimdi 2 gün dinleneceğiz. cumartesi günü de büyük ihtimalle ispanyollarla oynayacağız 2. turun ilk maçında. 2 gün ara ritmimizi bozmaz inşallah.

son söz: ispanya maçının derbiyle çakışma ihtimali çok yüksek.

son söz 2: ender'e nazar değmesin...

Bosna Hersek 1-1 Türkiye


  • Uzun zamandır bu kadar büyük hayal kırıklığı yaşamamıştım. Çok yazık oldu.
  • Hücumda bir türlü istediklerimizi yapamadık. Daha doğrusu ne istediğimizi bilemedik
  • Saha kenarından Terim'in el-kol hareketlerininin eksikliğini hissettik.
  • Emre ve Arda gibi ne yaptığının farkında olan ve bunu hırsıyla sahaya yansıtan başka oyuncu yoktu.
  • Sabri Sarıoğlu'nun adı çıkmış bu Gökhan Gönül'ün yanında. Bu kadar beceriksiz, ne yaptığını bilmeyen, dağınık bir Gökhan Gönül izlememiştim. Gözümden düştü daha da olsa giremez artık. Kademesi, ortaları ve hızıyla ün yapan bir oyuncuymuş. Gördük bugün.
  • Önder Turacı'nın, Emre Aşık ve Emre Güngör'den ne fazlası olduğunu bilen varsa söylesin.
  • Semih hep genç Semih olsun ve oyuna sonradan girsin. Sercan'ın önünü kapatmasın.
  • Salihoviç insan değil!
  • Estonya kendi evinde Bosna'dan puan alsa bile, Emre ve Arda'sız Belçika deplasmanından 3 puan almamız çok zor.
  • Çok yazık çok...

Serie A Geri Geldi!


Nihayet Serie A'nın yayın hakları NTVspor tarafından alındı. Milan-Inter ve Roma-Juve maçları kaçmış olsa da haftasonu oynanacak Juve-Lazio maçını izleyebilecek olmamız teselli oldu. Türk spor yayıncılığı tarihinin kara lekesi olarak tanımladığımız bu olay da çözülmüş oldu. Popüler kültüre daha yatkın olan Premier Lig ve La Liga dışında kendine has bir tarzı olan Serie A'yı sevenler için sevindirici bir haber.

Motivation Completed!


Fatih Terim'den sıkça görmeye alışık olduğumuz maç öncesi motivasyon taktikleri hızla devam ediyor. Önemli karşılaşmalar öncesinde; Mourinho gibi rakip takımı aşağılamak yerine, hep saygı duyan hatta zaman zaman rakibi öven açıklamalar yapan Terim, her fırsatta da takımına duyduğu güveni dile getirir. WC 2006 elemeleri, Euro 2008 elemeleri ve Euro 2008 finallerinde sıkça gördüğümüz üzere böyle stres dolu, önemli maçları hep kazandık. Özellikle Euro 2008de geriden gelip kazandığımız maçlarda, Terim'in motive ettiği takımın hiçbir zaman oyundan düşmemesinin payı büyüktür.

Bugün de 2010 WC elemelerinde kritik bir maça çıkıyoruz. Mutlak galibiyet gerektiren maç öncesi Fatih Terim yine klasik basın toplantılarından birini daha yaptı ve takımı beklemeye aldı.

Bir Norveç, Ukrayna benzeri galibiyet için yine bekliyoruz. iddaa'da direk 2 oynandı ve içimiz rahat. Ders almayan ders veren İmparatorumuza güveniyoruz!


''Her riski alacağız. Santranın ardından, devre arasında hepsini alabiliriz. Çekincemiz yok. Kaybedersek, vakur bir şekilde arkadaşları tebrik ederiz. Onlara play-off'ta 'Kalbimiz sizinle' deriz.

Buralara, emeğimizle, terimizle, oyuncularımızın inanılmaz performanslarıyla tek yürek olarak geldik. Kolay değil. Kaybederken de her şeyimizi kullanır ve kaybederiz. Kazanırken de aynısını yaparız. Hepimizin en büyük cesareti buydu. Cesareti göstermek de zaten bizim işimiz olacak. Gerek oyuncularımın, gerek benim için hayatın sonu değil. Oyunculara da aynı şeyi söylüyoruz.''

Fatih Terim

#13


Del Piero'nun kariyeri boyunca kaçırdığı penaltı sayısı.

Serie A: 44/55
Serie B: 2/3
Coppa: 2/2
S. Coppa: 1/1
CL: 5/6
EL: -/-
EU Super Cup: -/-
WC: 1/1
TOTAL: 55/68

Şampiyonlar liginde kaçırdığı tek penaltı ise 01/02 sezonunda Deportivo kalecisi Molina'ya karşı. O karşılaşma 0-0 sona ermişti.

Türkiye 94 - 66 Bulgaristan # Maç Özeti!



Bulgaristan Polonya'ya ne yapmaya gittiğini bilen varsa öne çıksın. Biraz da kendi takımımıza güvensizliğimden dolayı tedirgin izlemeye başladım maçı. Bulgarların dağınık oyunu ve pasif savunması karşısında dakikalar geçtikçe yavaş yavaş oluşan fark bile rahatlatamadı beni. Aslında maçı çok rahat alacağımızı ilk yarı bitene kadar anlayamadım.

Maçın ikinci yarısında gerek savunmamızın hala diri kalması ve oyun konsantrasyonumuzun devam etmesi ilerisi için olumlu gelişmelerdi. Hidayet ve Ersan'ın oyun içindeki liderliği ve Kerem Tunçeri'nin oyun kuruculuğu en büyük silahlarımız. Ayrıca Ender ve Sinan'ın ekstra performansları da sevindirici detaylar. Zaten dar olan kadromuzda bu ikisinin alternatif hücumlar üretmesi çok önemli.

Bir de Semih Erden adında bir olay var ki onun için yeni bir paragraf açtım! Oyun içerisinde yarardan çok zararı olan bu adam, bugün 4 dakika içinde 5 faul alarak dışarı alındı. O benchte otururken gerek Tanjevic gerekse sahadaki 5li kendini daha güvende hissediyor zaten!

Yarın evsahibi Polonya karşısına grup liderliği için çıkıyoruz. Her turnuvada görmeye alışık olduğumuz evsahibi avantajlarını! kullanırlarsa Polonya karşısında işimiz zor. Uzunlarımızın oyunda kalma sürelerini tasarruflu kullanırsak galip geleceğimizi düşünüyorum. Zaten tek sıkıntımız o yönde. Ah Kaya Peker.. Sen ne güzel Power Forward'ımızdın....


8 Eylül 2009 Salı

Türkiye 84-76 Litvanya | Şu Bir...



aslında maç öncesinde yiğiter uluğ aceto da çok güzel açıklamıştı eksilerimizi artılarımızı. hepsine de bir bir şahit olduk. ömer aşık'ın faul problemi, hidayet ve ersan'ın pozisyonları ve süreleri vs...

maçtaki konsantrasyonumuz maçın başından beri belliydi. ilk çeyrekte ersan'ın, 2. çeyrekte hidayet'in, 3. ve 4. çeyrekte ender'in sayılarıyla galip geldik diyebiliriz. özellikle hücumda tıkandığımız anlarda ömer onan'ın oynamadığı maçta ender ve sinan'ın devreye girmesi günün artılarındandı. gerçi tanjevic sinan'ı son çeyrekte kenarda unuttu ama galip gelen hoca her zaman haklıdır.

bizde günün en kötü oyuncusu kesinlikle semih'ti. ne hücumda ne savunmada hiç bir katkı sağlayamadı. bir ara tanjevic de dayanamadı sahaya girdi zaten. sahaya gireceğine al kenara son çeyrekte, kenarda uyar değil mi! 5 faulle çıkmasında en önemli etkendir hoca. kötü mü oldu? bence kesinlikle hayır. semih'i bundan sonra daha az izlememiz için ömer aşık'ın biraz daha dikkali olması lazım faul konusunda.

hidayet'in ve ersan'ın hücum opsiyonunda 1 ve 2 numaralı adamlar olduğunu biliyoruz. bunu da bugün çok iyi kullandık her ne kadar 2. yarı ersan'ı unutsak da. gerçi o da zorlamaya başlamıştı pozisyonları.

litvanya ' ya gelecek olursak; beni hayal kırıklığına uğrattılar bugünkü oyunlarıyla. gerçi aynı performansı geçen sene de göstermişlerdi. kleiza'nın ve lavrinovic kardeşlerin aşırı zorlamaları, oyun kurucu pozisyonu mevkiisindeki yetersizlik en büyük sorunları. ayrıca Galatasaray'ın yeni transferi jasaitis'in oyunu da beni oldukça memnun etti.

yarın bulgaristan'ı da yenersek büyük bir yol katetmiş oluruz şampiyonada. gerçi nasıl bir şampiyonaysa, birkaç takım hariç çoğunluk paf takımlarıyla gelmiş gibiler. as oyuncularla gelen ispanya'nın sırplara mağlup olması gecenin en büyük sürpriziydi. bence başka da sürpriz olmamış zaten...


17:30 Makedonya 54 - 86 Yunanistan A Grubu



17:30 Rusya 81 - 68 Letonya B Grubu



19:15 Büyük Britanya 59 - 72 Slovenya C Grubu



19:15 Polonya 90 - 78 Bulgaristan D Grubu



20:15 Hırvatistan 86 - 79 İsrail A Grubu



20:15 Fransa 70 - 65 Almanya B Grubu



22:00 Sırbistan 66 - 57 İspanya C Grubu



22:15 Türkiye 84 - 76 Litvanya D Grubu

7 Eylül 2009 Pazartesi

O An #10


***


***


***


***



Nasıl adamsın be Gattuso? Sen olmasan şu Milan çekilmez!
Related Posts with Thumbnails